bugün

tütün sarmak

parasızlıkdan ötürü sigarasız kalan üniversite öğrencilerini nikotin ile buluşturan güzel eylem.

üniversite yıllarımın ilk zamanlarında öyle çok parsız kaldığımı hatırlamam. sonradan sonradan kenti keşfedip ortamlara dalınca paralarda yavaş yavaş suyunu çekmeye başladı. sigarasızlık kavramı ile ilk o dönemlerde tanıştım, eskiden cebimde gerektiği kadar param olduğu için böyle bir sorunum olmamıştı hiç.

parasız kalınca ilk olarak başka marka sigara almaya karar verdim. o dönemler ay sonlarında samsun içerdim. yine böyle bir dönemdi, samsun paketimi yeni almıştım. eve geldim, açtım paketi aldım bir dal yaktım. tadı cidden çok kötüdür samsunun içenler bilir. neyse, yavaş yavaş bünyeye veriyorum nikotini, veriyorum nikotini. dalın sonlarına doğru bir patlama sesi ile irkildim. patlama dedim abarttım biraz, bomba patlaması gibi değil tabi, küçük çaplı bir patlama diyelim. ağzımdaki sigara patladı, hani çizgi filmlerde olurya aynen öyle işte. kazasız belasız atlattık neyseki. sonradan baktım ki patlayan samsun sigarasının içerisinde bulunan ilk görünüşte bir tahta kıymığını andıran nesnenin başıydı. sonradan o nesnenin gerçekte ne olduğunu öğrenmeye çalışsamda öğrenemedim. benim için o hep tahta kıymığı olarak kaldı.

o günden sonra alternatif bir çözüm aramaya başladım bu ay sonu sigarasızlıklarına. o dönemde tanıştım sarma sigara ile. arkadaşın bir tanesi, dene olum çok güzel hemde ekonomik dedi, reklamı o kadar güzel yaptı ki kayıtsız kalamadım. aldım bir torba tütün, sonra sarma kağıdı filan birde aleti var onun, onuda aldım. o günden sonra ne zaman sigarasız kalsam tütün sarıp içiyordum. doğru söylemek gerekise tadı pek güzel gelmedi bana ama samsundan daha güvenli ve daha iyi olduğu kesindi.

samsun demişken, küçükken samsunda oturuyorduk. eh ben küçükken samsun sigaralarının üretildiği fabrikada samsun şehrinin tam ortasındaydı. nereye gitmek istesen fabrikanın önünden geçmen gerekirdi ve ben ne zaman o fabrikanın önüden geçsem ve içeriden gelen o iğrenç işlenmemiş tütün kokusunu duysam kusacak gibi olurdum. sigara içenleri hiç anlamazdım, o koku yüzünden hayatı boyunca sigara içmeyeceğime yemin etmiştim. neyse işler değişti tabi sonradan. zaten o sigara fabrikasıda samsun un göbeğinden kaldırıldı.

zaten samsun sporda birinci lige çıkmıştı. artık yeminimi bozabilirdim sanırım. ertuğrul filan iyi topçuydu. hatta alaçamdan kız almışlardı ertuğrula, kız istemeye gelmişlerdi bizim alaçama. bende o olayın canlı tanıklarındanım, oradaydım...

sonra ertuğrul u neden yolladı ki bu beşiktaş anlamadım. kız istedikleri gün yüzünü görmüştüm ben onu, çok temiz birine benziyordu. ama yıldırım demirören in sıfatını pek sevmiyorum.

yıldırım demirörende, bilmem siz de fark ettini mi, ben çok pis sucuklu yumurta yerim havası var. bence her sabah sucuk üzerine üç dört yumurta kırıp yiyodur. bende sucuklu yumurtayı çok severim ama yiyemiyorum malesef. ne zaman yesem ishal oluyorum, anlamadım gitti. yıldırım demiröreni de bu yüzden sevmiyorum aslında. o, istediği zaman istediği kadar sucuklu yumurta yiyebiliyor, ama ben yiyemiyorum.