bugün
- diamond tema hakkında soruşturma açılması8
- kıbrıs ismailağa cemaati sayesinde alındı13
- michy batshuayi17
- bı erkeğin sevdiğini anlamanın yolları12
- anın görüntüsü23
- islamı tartışamamak17
- cehaletle mücadele etmek16
- oktay kaynarca'nın türkiyeliyim açıklaması23
- antalya daki engelli çocuğa toplu tecavüz18
- bik bik'in kurban etlerini buzdolabında saklaması9
- dekolte memeye bakan kişinin aklından geçen15
- manyak olmaya karar verdim17
- ne zaman evleneceksin diye soran akraba13
- salda gölü'nün son hali13
- sağlığı etkileyen en temel faktör13
- izmirli sude vs karslı rojda10
- sözlükteki en iyi 15 yazar9
- 10 ayda evlenen insanlar8
- çinliler her şeyi üretebiliyor türklerin neyi var19
- arda güler14
- nervionun kedisi9
- erkeklerde meme ne işe yarıyor sorunsalı10
- sözlüğün en iyi iki kadın yazarı17
- türkiyeyi mülteci kampına dönüştüren abd17
- geniş kalçalı kadın ahlaklıdır25
- karizma10
- sözlükteki elit yazarlar20
- türk mü türkiyeli mi sorunsalı9
- okula gitmeden yüzlük karne alan afgan ve suriler18
- evlenmeyenlerin seks yapmadan ölüp gitmesi12
- atatürk kafir cumhuriyetini ilan etti11
- ups boobs beni favladı'ne yapmalıyım17
- knowledge13
- 18 haziran 2024 türkiye gürcistan maçı36
- rus sovyet düşmanı amerikancı kemalistler11
- kocam boşalacağı esnada geliyorum bacanak dedi16
- diamond tema28
- kimsenin saraca'nın doğum gününü kutlamaması21
- diyanetin türkleri araplara şikayet etmesi8
- kabataş yalanı9
- içsel yolculuk enerji frekans 69 bin lira19
- vladimir putin11
- diamond tema için yakalama kararı17
- ben bu yazıyı sana yazdım9
- millet öğle yemeğine çıkarken yeni uyanan tipler9
- true bir martı olsa olacaklar9
- thusneldaa12
- saraca silsüpüroğlu15
- diamond tema'nın arnavutluğa kaçması9
- ülkesi savaştayken başka ülkede keyif süren kansız9
Hazreti Yunus (aleyhisselam) denize atılmış ve büyük bir balık onu yutmuş. Deniz
fırtınalı, gece dehşet verici ve karanlık, her şeyden ümit kesilmiş bir haldeyken "La ilahe illa ente sübhaneke. inni küntü minez-zalimin" yakarışı, ona süratle kurtuluş vasıtası olmuş.
Bu yakarışın büyük sırrı şudur:
O vaziyette sebepler tamamen aciz kalmıştı. Onu bu halden kurtaracak öyle bir Zât
olmalıydı ki, hükmü hem balığa, hem denize, hem geceye, hem de gökyüzüne geçsin.
Çünkü “gece, deniz ve balık” Hazreti Yunus’un aleyhinde birleşmişti. Ancak bu üçüne
birden sözü geçen bir Zât onu kurtuluş sahiline çıkarabilirdi. Bütün insanlar onun
hizmetkârı ve yardımcısı olsalar bile beş paralık faydaları dokunmazdı.
Demek ki, sebeplerin hakiki tesiri yoktur. Hazreti Yunus, bütün sebeplerin gerçek sahibi
ve yaratıcısı olan Cenâb-ı Hak’tan başka bir sığınak bulunmadığını bizzat yaşayarak
görmüş, ve bu yakarış birdenbire geceyi, denizi ve balığı ona boyun eğdirmiş. O tevhid nuru ile Cenâb-ı Hak balığın karnını bir denizaltı hükmüne geçirmiş, dağ gibi yükselen dalgaların dehşeti içinde denizi emniyetli
bir ova ve üzerinde gezilen bir meydan kılmış. O nur ile gökyüzünden bulutları süpürüp ayı bir lamba gibi Hazreti Yunus’un başının üstüne yerleştirmiş. Her taraftan kendisini tehdit ve rahatsız eden varlıklar, dost yüzlerini ona göstermiş. Ve Hazreti Yunus selametle sahile çıkıp yaktîn ağacı altında o Rabbanî lütufları görmüş.
işte biz, Hazreti Yunus’un (aleyhisselam) birinci vaziyetinden yüz derece daha müthiş
bir haldeyiz. Gecemiz, istikbaldir. istikbalimiz, gaflet nazarıyla bakıldığında onun
gecesinden yüz derece daha karanlık ve dehşetlidir. Denizimiz, şu başı dönen, şaşkın
yerküremizdir. Her dalgasında binlerce cenaze bulunan bu deniz, onun denizinden
bin derece daha korkunçtur. Bizi yutan balık ise nefsimizin kötü arzularıdır, ebedî
hayatımızı mahvetmeye çalışıyor. Bu balık, Hazreti Yunus’unkinden bin kat daha
zararlıdır. Çünkü onun balığı en fazla yüz senelik bir hayata son verir. Bizimki ise
yüz milyonlarca senelik, sonsuz bir hayatı mahvetmeye çalışıyor.
Madem gerçek vaziyetimiz budur. Biz de Hazreti Yunus’a (aleyhisselam) uyarak bütün
sebeplerden yüz çevirip doğrudan doğruya sebeplerin asıl sahibi Rabbimize sığınmalı "La ilahe illa ente sübhaneke. inni küntü minez-zalimin" demeliyiz.
fırtınalı, gece dehşet verici ve karanlık, her şeyden ümit kesilmiş bir haldeyken "La ilahe illa ente sübhaneke. inni küntü minez-zalimin" yakarışı, ona süratle kurtuluş vasıtası olmuş.
Bu yakarışın büyük sırrı şudur:
O vaziyette sebepler tamamen aciz kalmıştı. Onu bu halden kurtaracak öyle bir Zât
olmalıydı ki, hükmü hem balığa, hem denize, hem geceye, hem de gökyüzüne geçsin.
Çünkü “gece, deniz ve balık” Hazreti Yunus’un aleyhinde birleşmişti. Ancak bu üçüne
birden sözü geçen bir Zât onu kurtuluş sahiline çıkarabilirdi. Bütün insanlar onun
hizmetkârı ve yardımcısı olsalar bile beş paralık faydaları dokunmazdı.
Demek ki, sebeplerin hakiki tesiri yoktur. Hazreti Yunus, bütün sebeplerin gerçek sahibi
ve yaratıcısı olan Cenâb-ı Hak’tan başka bir sığınak bulunmadığını bizzat yaşayarak
görmüş, ve bu yakarış birdenbire geceyi, denizi ve balığı ona boyun eğdirmiş. O tevhid nuru ile Cenâb-ı Hak balığın karnını bir denizaltı hükmüne geçirmiş, dağ gibi yükselen dalgaların dehşeti içinde denizi emniyetli
bir ova ve üzerinde gezilen bir meydan kılmış. O nur ile gökyüzünden bulutları süpürüp ayı bir lamba gibi Hazreti Yunus’un başının üstüne yerleştirmiş. Her taraftan kendisini tehdit ve rahatsız eden varlıklar, dost yüzlerini ona göstermiş. Ve Hazreti Yunus selametle sahile çıkıp yaktîn ağacı altında o Rabbanî lütufları görmüş.
işte biz, Hazreti Yunus’un (aleyhisselam) birinci vaziyetinden yüz derece daha müthiş
bir haldeyiz. Gecemiz, istikbaldir. istikbalimiz, gaflet nazarıyla bakıldığında onun
gecesinden yüz derece daha karanlık ve dehşetlidir. Denizimiz, şu başı dönen, şaşkın
yerküremizdir. Her dalgasında binlerce cenaze bulunan bu deniz, onun denizinden
bin derece daha korkunçtur. Bizi yutan balık ise nefsimizin kötü arzularıdır, ebedî
hayatımızı mahvetmeye çalışıyor. Bu balık, Hazreti Yunus’unkinden bin kat daha
zararlıdır. Çünkü onun balığı en fazla yüz senelik bir hayata son verir. Bizimki ise
yüz milyonlarca senelik, sonsuz bir hayatı mahvetmeye çalışıyor.
Madem gerçek vaziyetimiz budur. Biz de Hazreti Yunus’a (aleyhisselam) uyarak bütün
sebeplerden yüz çevirip doğrudan doğruya sebeplerin asıl sahibi Rabbimize sığınmalı "La ilahe illa ente sübhaneke. inni küntü minez-zalimin" demeliyiz.
güncel Önemli Başlıklar