bugün
- neden sürekli kabız oluyorum21
- siber güvenlik başkanlığı11
- 21 eylül 2024 fenerbahçe'ye verilen penaltı19
- kıllı erkek mi daha çekici kılsız mı sorunsalı8
- içlik giyer misiniz13
- bütün sözlük erkekleri alçaktır21
- bik bik'in mutfağına konuk olmak16
- sözlük yazarlarının pizzaları9
- jose mourinho24
- bekar kadın akşam yemeği10
- sözlükte sevilmeyen erkek yazarlar9
- klarnet calan sarapci koala 68
- fenerbahçe nasıl kurtulur13
- karton toplayan çocuk silik yemelidir12
- narin güran19
- sabah başlayan baş ağrısı9
- anın görüntüsü28
- sözlük erkeklerinin sözlük kızlarına karşı tutumu13
- sudekiray16
- sari renkli seker15
- victor osimhen9
- mert hakan yandaş12
- eve çağıran erko8
- bimde çalışanda akıl var mı16
- metin arolat46
- 21 eylül 2024 fenerbahçe galatasaray maçı107
- fenerbahçe taraftarı29
- ismail kartal9
- the crying one9
- sözlükte nefret ettiğiniz yazarlar ve sebepleri18
- okan buruk18
- gabriel sara'ya 19 milyon veren mallar9
- fenerbahçe8
- arkadaşlar sizce bu bana yakışır mı10
- sözlük erkeklerinin arabaları10
- seks kasedinizi yaymakla tehdit edilse naparsınız10
- herkes uyudu mu8
- aranızda medyum olan var mı12
- fb gs'yi yensin götüme rakı şişesi sokarım8
- cumartesi gecesi fenerli yazarlar kucağa oturacak8
- b'u r c u23
- ya tarkan da ölürse10
- fenerbahçe galatasaray derbi sonucu ne olur15
- amca diyen kasiyer kız8
- otobüste uyuyamamak8
- bugün bir değişiklik yapalım bilgi entrysi girelim25
- kocam ol diyen kadın9
- bel çevreniz kaç cm11
- hangi sözlük kızıyla ne yapmak isterdin22
- nickli başlık açanlar kucağa alınacak12
Sevgili Dostlar,
Valilik banka hesaplarımızı bloke etti. Bu Vakıf’ta maaşlı çalışan var, okuyan, beslenen çocuk var demeden, acımasızca... Bir yere kaçtığımız, kaçacağımız da yok, devlet istediği zaman istediğini alır zaten. Banka hesaplarımızı bloke etmek en hafif deyimle ancak hoyratça bir tavır olabilir.
Konuyu kısaca anlatayım.
2017’de sizlerin de katkısıyla komşu araziyi satın almış, böylece Nesin Vakfı’nı büyütmüştük. Babamın hayaliydi, gerçekleştirdik.
Geçen yıl, ismailağa cemaatinden olduğu anlaşılan Rabıta Vakfı yeni aldığımız bu arazinin hemen yanına yerleşti. Böylece onlarla komşu olduk. Eksantrik ve hatta sevimli bulduğum bu cemaatin yanı başımıza gelmesinden hiç rahatsız olmadım, hatta aksine, gülümsemeyle karşıladım. Türkiye farklı inançların, farklı görüşlerin, farklı yaşam tarzlarının bir arada barış içinde yaşayacakları bir ülke olmalı çünkü, aksi hâlde hiçbirimize huzur yok. 1995 Temmuzunda ülkeye döndüğümde de bu düşüncedeydim, bugün de bu düşüncedeyim. Siyasi tavırlarımı biliyorsunuz… Ama olaylar hiç de umduğum gibi seyretmedi.
Yanı başımızda kalabalık ve yüksek sesli ayinler düzenlediler. Bakışlarından ve hareketlerinden rahatsız olmamızı istedikleri anlaşılıyordu. Fotoğraflarımızı çekip özel hayatımızı ihlal ettiler. Tehdit ettiler. Çatalca’da aleyhimize dedikodular çıkardılar. Hiç nedensiz düşmanca bir tavır içine girdiler. Kaçak bir cami (ya da mescit) inşaatına başladılar. içlerinden biri bize fiziken saldırdı. Hiçbir zaman tahriklerine kapılmadık ama gerekeni yaptık; ne yazık ki şikayetlerimizin hepsi resmî mercilerden geri döndü. Arkaları sağlam anlaşılan. Buraya kadar olanlar o kadar önemli değil, biz bu tür mücadelelerle çok haşır neşir olduk, âdeta nasırlaştık. Sonrası daha vahim.
Bir ay önce Valilik, izinsiz bağış kampanyası yaptığımız gerekçesiyle banka hesaplarımızı bloke etti. Şu anda paramıza ulaşamıyoruz. Hem araziyi hem de o süreçte toplanan parayı istiyorlar. Bir ay boyunca sorunu diyalogla, güzellikle, bu ülkeye ve insanlarına inanan uygar insanlar gibi çözmeye çalıştık, ama olmadı.
izinsiz bağış kampanyası dedikleri de bir Facebook duyurusundan ibaret. Kaldı ki o zamanlar sosyal medya duyurularını kampanyadan sayan bir kanun maddesi de yoktu, üç dört yıl sonra çıktı.
Son bir söz: Nesin ailesi bu ülkenin düşmanı değildir, aksine, Birinci Dünya Savaşı’na, ardından gönüllü olarak Kurtuluş Savaşı’na katılan dedemi de sayarsak, üç kuşaktır karşılıksız bu halka hizmet ediyoruz, izin verirlerse daha da edeceğiz.
Yetti ama!
Ali Nesin
Valilik banka hesaplarımızı bloke etti. Bu Vakıf’ta maaşlı çalışan var, okuyan, beslenen çocuk var demeden, acımasızca... Bir yere kaçtığımız, kaçacağımız da yok, devlet istediği zaman istediğini alır zaten. Banka hesaplarımızı bloke etmek en hafif deyimle ancak hoyratça bir tavır olabilir.
Konuyu kısaca anlatayım.
2017’de sizlerin de katkısıyla komşu araziyi satın almış, böylece Nesin Vakfı’nı büyütmüştük. Babamın hayaliydi, gerçekleştirdik.
Geçen yıl, ismailağa cemaatinden olduğu anlaşılan Rabıta Vakfı yeni aldığımız bu arazinin hemen yanına yerleşti. Böylece onlarla komşu olduk. Eksantrik ve hatta sevimli bulduğum bu cemaatin yanı başımıza gelmesinden hiç rahatsız olmadım, hatta aksine, gülümsemeyle karşıladım. Türkiye farklı inançların, farklı görüşlerin, farklı yaşam tarzlarının bir arada barış içinde yaşayacakları bir ülke olmalı çünkü, aksi hâlde hiçbirimize huzur yok. 1995 Temmuzunda ülkeye döndüğümde de bu düşüncedeydim, bugün de bu düşüncedeyim. Siyasi tavırlarımı biliyorsunuz… Ama olaylar hiç de umduğum gibi seyretmedi.
Yanı başımızda kalabalık ve yüksek sesli ayinler düzenlediler. Bakışlarından ve hareketlerinden rahatsız olmamızı istedikleri anlaşılıyordu. Fotoğraflarımızı çekip özel hayatımızı ihlal ettiler. Tehdit ettiler. Çatalca’da aleyhimize dedikodular çıkardılar. Hiç nedensiz düşmanca bir tavır içine girdiler. Kaçak bir cami (ya da mescit) inşaatına başladılar. içlerinden biri bize fiziken saldırdı. Hiçbir zaman tahriklerine kapılmadık ama gerekeni yaptık; ne yazık ki şikayetlerimizin hepsi resmî mercilerden geri döndü. Arkaları sağlam anlaşılan. Buraya kadar olanlar o kadar önemli değil, biz bu tür mücadelelerle çok haşır neşir olduk, âdeta nasırlaştık. Sonrası daha vahim.
Bir ay önce Valilik, izinsiz bağış kampanyası yaptığımız gerekçesiyle banka hesaplarımızı bloke etti. Şu anda paramıza ulaşamıyoruz. Hem araziyi hem de o süreçte toplanan parayı istiyorlar. Bir ay boyunca sorunu diyalogla, güzellikle, bu ülkeye ve insanlarına inanan uygar insanlar gibi çözmeye çalıştık, ama olmadı.
izinsiz bağış kampanyası dedikleri de bir Facebook duyurusundan ibaret. Kaldı ki o zamanlar sosyal medya duyurularını kampanyadan sayan bir kanun maddesi de yoktu, üç dört yıl sonra çıktı.
Son bir söz: Nesin ailesi bu ülkenin düşmanı değildir, aksine, Birinci Dünya Savaşı’na, ardından gönüllü olarak Kurtuluş Savaşı’na katılan dedemi de sayarsak, üç kuşaktır karşılıksız bu halka hizmet ediyoruz, izin verirlerse daha da edeceğiz.
Yetti ama!
Ali Nesin
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar