bugün

hugo chavez

kendisi anti-emperyalist halkçı bir devlet başkanıdır. ülkesinin sola yönelmesi ve yoksullardan yana tavır koyması, sosyalizan bir çizgide hareket etmesi ülkemizdeki ve diğer ülkelerdeki komünistleri elbette heyecanlandıracaktır. ancak komünistler elbette hugo chavez'in daha katetmesi gereken çok yolu olduğu ve ileri doğru atılmadıkça geriye düşeceğini bilmektedirler. venüzela komünist partisi'de(vkp) hugo chavez'i emperyalizme karşı yurtsever, sermayeye karşı halkçı bir devlet başkanı olarak görüyor ancak bir marksist olduğunu iddia etmiyor. zira kimi zaman vkp ile chavez'in partisi birleşik sosyalist parti(psuv) arasında gerilimler olmaktadır. vkp chavez'i korklıkla suçlamakta ve ülkedeki oligarşinin mallarına el koymamakla hata ettiğini belirtirken, psuv'da vkp'yi kimi zaman devrimci güçleri bölmekle suçlamaktadır.

bu siyasi bilgileri geçip, bir de ülkenin durumuna gelecek olursak yoksullar adına önemli gelişmelerin olduğunu istatistikler olduğu kadar yakından yapılan gözlemlerde doğrulamaktadır. ancak gene de 10 yıllık mücalenin ardından en yoksul ile en zengin arasındaki farkın yüzde 40'lardan, yüzde 25 civarlarına düşmüş olması moral bozucudur. sürekli mücadele eden bir toplum bundan daha fazlasını hak etmektedir. her şeye karşın chavez'den söz edilirken en çok bahsedilen şey chavez'in ülke siyasetinin gündemine bağımsızlığı ve yoksulluğu sokmuş olduğu gerçeğidir. geçtiğimiz haftalarda bir televizyon kanalında chavez'i yeren bir belgeselde chavez karşıtı kimliğiyle tanınan bir sosyolog benzeri bir sözü kurmuş olması işin gerçeklerini ortaya koyuyor. üstelik geçtiğimiz yıl ülkenin en önemli gazetelerinden biri chavez'i eleştirirken şu sözlerden bahsediyordu: " chavez çapulcularla birlikte!" bu sözleri gazete ülkenin kuzeyinde uluslararası bir kuruluşa ait fabrikayı işgal eden işçilere verilen destekten ve uluslararası kuruluşun fabrikasına el konulduktan sonra söylüyordu.

ülkedeki okuma yazma seferbirliğini, işsizliğin azalmasını ve yoksullar lehine yapılan değişiklikler dışında chavez'in en büyük hatası arkasındaki kitlelerin desteğine rağmen radikal sayılabilecek bir çıkışı yapamamış olmasıdır. üstüne üstelik burada chavez ve çevresindekilerin açık olarak sosyalizm hakkındaki bilgilerinin yetersiz oluşları, ülkedeki diğer solun biat eder bir şekilde hareket etmesi cabasıdır. chavez'siz bir şeyin olmaycağı açıktır. ancak artık bilinen bir şey var ki; ülkenin komünistlerinin bir an önce ittifak politikasında merkeze oturması gerekiyor. aksi halde bir çok umut bağlayan şahıs önemli ölçüde hayal kırıklığına uğrayacaktır.
güncel Önemli Başlıklar