bugün

baba

Anadolu’nun bir köyünde büyümüş, ortaokul terk bir adamdı: ama kendini yetiştirmiş, Zeki bir adamdı. O tarihlerde köyden ilçeye haftada bir iki gün araç gider gelir insanlar eksiklerini bu sisteme göre giderirdi, babamın iki günlük gazeteye ve iki aylık siyasi dergiye aboneliği vardı, köy kahvesinde bile gazete okunmazken, bizim evimize üç günde bir de olsa gazete girerdi, bir köşeye oturur gazeteleri bana okutur, dinlerken bir yandan bulmacaları çözerdi ve bu adam köyün ağası, zengini falan değil gariban bir çiftçiydi. Ben babamdan vatanımı sevmeyi öğrendim, insan hayatında vicdanın ne denli önemli olduğunu, kimseye el açmadan, boyun bükmeden yaşamanın ne demek olduğunu öğrendim, okumanın, araştırmanın, sorgulamanın, dümdüz bir adam olmamanın ne kadar gerekli olduğunu öğrendim. Tek sıkıntı erken gitmesi oldu eminim bana katacağı çok daha fazla şey vardı. Her şeyden önce kendisine yaşadığım sürece saygı duyacağım ki onun gibi bir adamı sevememek mümkün değildi. inançlı bir adam değilim ama her bayram mezarını ziyaret ederdim, bu bayram bir yanım eksik kaldı.