bugün

genç bir doktorun anıları

Yakın zamanda okuduğum kitaptır. Yazarın tıp doktoru olması da özelllikle ilgimi çeken faktörlerdendir.

Kitabın kendi içerisinde minik bölümlere ayrılan ve genellikle bir vaka etrafında geçen bir yapısı var. Temel olarak yeni mezun bir hekimin rusyanın ücra bir köşesine tek doktor olarak çalışmaya yollanması ve 3 kişilik minik bir ekiple hastalara yardımcı olmasını konu alıyor. Son bölümlerde ise kendinden sonra yerine geçen doktorun hikâyesiyle, yeni iş yerindeki bir meslektaşının hayatından kesite yer veriyor.

Öncelikle şunu söylemem gerekir ki yeni mezun hekimlerin en temel ve büyük korkularından biri, yani " ya bu gelirse? Yapabilecek miyim?" , üzerine kurulu metnin bu bakıma hekim ve hekim adaylarının ilgisini çekeceğine eminim.

Oldukça yalın ve su gibi akan bir yapıya sahip kitabı edebi bir yaklaşımla ele alırsanız bence açıklar ve/veya yetersizlikler bulabiliriniz. Benim okuma sebebim olaylar üzerine olduğundan oldukça memnun kaldım.

Fakat özellikle "morfin" bölümündeki doktorumuzun travmaları ve mücadelesiyle, kurduğu cümleler ve kafa yapısının değişimi fazlasıyla çarpıcıydı. Bağımlılık, sağlık, hasta olduğunu kabullenmenin zorluğu ve tedavi olmayı isteme bir yanda; diğer bir yanda ise sevgi, korku, acı ve haz... son bölümde ise hayat almak ve vermek arasında uzanan uçurum insanın nefesini kesiyordu.