bugün

ben bu yazıyı sana yazdım

Sürekli kaçtığım şeyden kaçamadığım zamanlardayım. Bulunmaktan korktuğum yere doğru adım atıyorum, sana. Nefes alışı bile benim için çok güzel bir mucize olan insana, her seferinde yenik düştüğüm insana, iki gözümün çiçeğine, ela gözlün yazıyor sevgilim. Hani bir sürü saçma kelime öbeği vardır ya: belki hiç tanışmamalıydık, keşke seni hiç tanımasaydım, lanet olsun seni tanıdığım güne diye, ben sana tek bir şey diyeceğim sadece, keşke o kusursuz yalanlarına kanmasaydım. Evet değer verdin, evet gece geç yatmana rağmen sabah benim uyandığım saatte bana günaydın demek için erken saate alarm kurdun, evet uzakta bile olsan hasta olmamam için kendinden çok düşündün beni, evet ıslak saçla kafamı duvara dayamama hep kızdın:) evet konuşamadığın her dakika meraktan öldün, evet kendini üzüntünü hiçe sayıp ben güzel bir şey yaşadığımda çok sevindin, evet hala aynı değeri veriyorsun, seni tanımak gerçekten çok güzeldi, aynı hayatı tekrar yaşasaydım da seni daha erken tanıma şansım olsaydı keşke. Ama keşke bana açıldığın gün kusursuz yalanlar dizmeseydin bana. Beni kimse sen gibi önemsemeyecek biliyorum ama ben seni kaybettim, ben seni saçma sapan şeylerle yorarak kaybettim, ne kadar özür dilesem kendimi affettirmeye çalışsam bir şey değiştiremeyeceğim biliyorum, bu beni çok üzüyor. Bana yakalanmaktan korkuyorsun biliyorum, ama senden de gidemiyorum napıyım. Ne bileyim en azından 2 ay geçtikten sonra özledim mesajını atmasaydın ya da ertesi gün tekrar eskisi gibi olalım demeseydin, zamanında çok sevdiğin eski sevgilini es geçip keşke bana yazmasaydın, ben hayatıma devam ediyordum ya, çok güzel olmasa da devam ediyordum, keşke kendini bana hatırlatmasaydın. Neyse sen çok iyi birisin, iyi ki seni tanımışım her ne kadar bu şekilde olmamış olmasını istesem de, hani senin dediğin gibi tanıdığım en güzel varlıksın, geri dönmeye korktuğun biriyim öyle olarak da kalıyım, oralarda kal buralara gelme. Ben artık yıpratılmaktan sıkıldım, sen hep kork gelme.