bugün

düşün ki o bunu okuyor

sen, kaburgamdan etime değen o keskin sızıyı bilemezsin. her nefesimde daha da büyüyen, her nefes verişimde daha da acıtan o yürek yıkımlarını bilemezsin. nasıl kararır gözüm, nasıl dolanır başım beyhude, kestiremezsin. durursun, çok uzaklarda, ruhundan soyunmuş, kederinden arınmış, öylece çırılçıplak..

kokun, başka yüzlerin coğrafyasında yeni gayrımeşru mutluluklar kusar. vefasızlığın içerisinde koca bir deniz olursun. yeni kararlar verir, kendine has periyotları olan yeni aidiyetler yaratırsın sen! zaman doldurursun, öldürürsün. her yeni başlangıcında kırgın olursun çünkü sen de bilirsin geride bıraktığın insanın ne hallere düştüğünü. sonra zamanla alışır, gözlerini kör edersin başka dünyalara. bencilliğin kazanır girdiğin her savaşı! zaman doldurur, öldürürsün..

seni yaşatmak isteyen, sana pınar olmak isteyen her nehrin önüne taş koyarsın bile göre. zerre acımaz canın, acısa da vicdanının o soğuk, cılız türküsü bastırır tiz sesini. çünkü sen, sevildiğini anladığın an değişiverirsin, korkakça bağırmaya başlarsın hürlüğün namesini! sana koşarak gelen herkesin sana ihtiyacı olduğunu bilir de döner kendin benliğini sever, öpersin. acizliğe bu kadar kayıtsız kalırsın.. oysa yaradan, aşktan, savaştan kaçılmaz ki..

sen, benim dolu dizgin dünyamın kadını değilsin. allah mutluluğunu versin, başka kollarda..