bugün

kazım kanat

--spoiler--
Gençliğimin en güzel yılları Beşiktaş Yenimahalle'de geçti...
O harika Abbas Ağa parkında unutulmaz günler..
Özellikle iki kişiyi hiç unutmam...
Galatasaraylı Tayfun hoca (sonradan TRT genel müdürü olan Prof. Tayfun Akkgüner...)
Fenerli Şenes...(UEFA As başkanı Sevgili Şenes Erzik)
Ne güzel günlerdi...
Askere oradan gittim..
Döndüm bu kez Kılıç Ali'ye taşındım.
Serencebeyli oldum.
Karım Sevinç tuz babalıdır.
Yani Beşiktaş'ın en koyusundan..
Oğlum oradan gitti, seçmelere katıldı torpilsiz Beşiktaş futbol okulunu kazandı.
Anlayacağınız ben Köy içiliyim.
Şimdi moda deyimle Çarşı'lıyım...
Beşiktaş'ı severim; forması için.
Rakiplere saygı duyarım: Beşiktaşlı olduğum için.
Beşiktaşlı duruşunun ne olduğunu bilirim. Çünkü; Hakkı Yeten'in terbiyesinden geçtim.
Mütevaziyim. Süleyman Seba'nın yanında büyüdüm.
Dostlar...
Kısaca Ben Beşiktaşlıyım ve Çarşılıyım...
Şimdi gelelim şu cinayet olayına:
Üzüldüm...
incindim...
Kırıldım...
O çocukları tanırım. Yeminle söylüyorum: karıncayı bile incitmezler.
Nasıl oldu, neden oldu orasını tanrı bilir.
Benim bildiğim şudur:
Bu üzücü olaydan sonra:
Çarşı'yı yok etmek var ya...
işte o olmadı dostlar.
Çünkü;
Çarşı bir felsefedir.
Çarşı bir yaşam biçimidir.
Buralara nasıl geldik, bu işler neden ve niçin oldu derseniz o zaman size iki adres gösteririm.
Bu olayı; Başkan Demirören'e sorun derim.
Menecer Sinan Engin'e sorun derim.
Diyeceğim hepsi budur.
--spoiler--
toprağın bol olsun.