bugün

gecenin şiiri

Biliyorum,
Benden çok uzaklardasın sevdiceğim.
Aşılmaz mesafeler aramıza girdiler.
Sessiz ve sensiz dünyamda var artık,
Sadece odama sinmiş kokun, anılar,
Seninle yaşanmış anlar, hatıralar,
Canlandı o eski günler hayalimde.
Dönüp bakınca, yeniden maziye,
Seninle beraber büyük tura çıktığımız,
O muhteşem hayal adasında ilk defa,
Çekiner tutarken usulca elini,
Sım sıkı sıkmıştın avucumu,
Bir daha hiç bırakma der gibi.
Bostancı'dan bindiğimiz ada vapurunda,
Saçların parlarken yaz güneşinden,
Bir elinde darbuka, inletirken denizi,
Hafiften çakırkeyftin sanki,
Yaslanmıştın fütursuzca omuzuma.
Kör kütük sarhoş olmuştun sonra,
Ben taşımıştım seni iskeleye kadar,
Seni seviyorum diye bağırırken,
Utanarak elimle kapatmıştım ağzını.
Sonrasındaysa vapurda sarılarak,
Bırakmıştın kendini kollarıma.
Bütün yol boyunca.
Dalgalarla martılar eşlik etmişti bize.
Bir de şimdiye bak.
Sen bilmiyorum nerelerde,
Bense dönerek tam bir deliye,
Bitmiş tükenmiş bir halde,
Saçları sakalları birbirine karışmış,
Bir köprünün altında ucuz şarap içerek,
ölmeyi bekleyen berduşlar gibi,
Belki bir umut çıkar gelirsin,
Alır beni görürürsün diye dualar ederek,
Bekliyorum sonumu.
Bazen de tam tersine,
öylesine beddua ediyorum ki sana,
Kötü bir kader gibi yazılmışsın bana.
Nereden çıktın ki benim karşıma,
Şu koskoca, yusyuvarlak dünyada.
Hiç bir şeyin farkında değilsin belki ama,
Gerçek kaatilim benim sensin aslında.
Bu gün muhteşem bir gün,
Çok güzel bir gün bu gün.
Zaten şarabım da bitti.
Sana kavuşamadıktan sonra,
Çok erken değil ölmek için bana.
. . ismail oral . . .