bugün

internetin ve cep telefonunun olmadığı yıllar

babanın bile karne ile alındığı yıllardır. şaka bir yana ÇOK GÜZEL yıllardır aslında.

ŞiMDiKi GENÇLER SOSYAL MEDYA'DA ATIYORLAR ENERJiLERiNi..PEKi iNTERNET YOKKEN NE YAPIYORLARDI?

bekar evlerinin duvar ve kapılarına keçeli kalemlerle hoyrat bir şekilde şiirler, aforizmalar, inciler, küçük hikayeler yazIYORLAR, ev sahibi açısında defekt bir uygulamanın altına imza atIYORLARDI.

bundan yıllar evvel, duvar ve kapıları yazılarla bezeli bekar evinimizi acil boşatmamız gerekmişti arkadaşlarla. ev sahibi evin halini görünce adeta şok geçirmişti. tabi geçirdiği şoku atlatır atlatmaz da ağızlarımızın orta yerine bi güzel etmişti. akabinde evin tüm duvar ve kapılarını dezenfekte etmemiz için bize 1 saat süre vermişti. tabi o 1 saat içinde tabiri caiz ise; anamız ağlamıştı da bir daha böyle bir halt yememek üzere tövbeler ederek ev sahibine azadımız için yalvarıp yakarmıştık. sağolsun o da derhal kenti terk etmemiz ve bir daha karşısına çıkmamız karşılığında bize yol vermişti.

allah'tan ev sahibimiz odalardaki ahşap gömme dolapların içlerine bakılmamıştı. zira tüm dolap içindeki tahta aksam yerlerinden sökülerek banyo sobasında yakacak olarak kullanılmıştı. muhtemelen bu foyamız da açığa çıkmış olsaydı eğer bir şeylerimizi kaybedebilirdik.

şimdi bakıyorum da güzel ama ne kadar da badireli yıllarmış o yıllar.