bugün
- gideon reid morgan jj42
- memati1923'ün gelişiyle başlayan süreç23
- babalar günü15
- ismeti yazar yapan moderatör11
- özge özacar'ın memeleri11
- kurban eti dağıtmak mecburi mi9
- kaka'nın eşinin boşanma gerekçesi8
- hoşlanılan kıza bayramda mesaj atmak11
- yatakta fırtına gibi esen erkek12
- inciden yazar nakli13
- güzel kadınların problemli olması19
- kendini hunharca teşhir eden liberal türk kızları13
- diyanetin türkleri araplara şikayet etmesi12
- yazın göt boyunda şort giyen kızlar9
- dünyanın en güzel kızlarının olduğu ülkeler9
- özgür özel11
- ups boobss nickli yazar29
- yazarların başarılı olduğu dersler10
- yazarlarin orgazm olurken kurduklari cumleler13
- 15 haziran 2024 macaristan isviçre maçı9
- kitap okuyan erkek11
- anın görüntüsü15
- memati192313
- erkeklerin hiç iltifat almaması13
- 14 haziran 2024 almanya iskoçya maçı19
- 5 milyon tl verseler fatih ürekle sevişir misiniz17
- erkekte en seksi göz rengi hangisidir sorunsalı15
- moda iskelesi8
- yurtdışı çıkış harcı8
- iğneye iplik geçiremeyenlerin ioçk'yı eleştirmesi11
- insan olmaya ceyrek kala13
- hasan can kaya13
- herkes fakirse neden avmler dolu9
- kitapçıya gidip dakikalarca vakit geçiren dallama9
- kürt kızlarının namuslu olduğu gerçeği12
- turk kizlarinin rus kizlardan daha guzel olmasi15
- kızlar kilolu erkeklerle seksten zevk alırmı30
- istanbul da yaşayan yazarlara soru10
- bazen ekmek arası salça yiyorum9
- hasan can kaya'nın gözaltına alınması9
- yetkili yapsanız da yeter11
- epeydir sozluge fotomu atmamis olmam9
- zall'ın yapacağı sözlüğe sokayım sorunsalı10
- tüm sözlük kölemdir20
çok yoruldum be sevgilim.
aslında yorgunluk değil de huzünlüyüm daha çok.
kralın soytarısı gibiyim.
şen şakrak dolaşıyorum ortalıkta ama içim yangın yeri.
gülerken gözümden düşen damlalar, içimdeki ağlama duvarından, kimse bilmez bunu.
bilen bilir belki de bilmeyen zaten bilmese de olur.
"sevgilim" dedim sana dikkat ettiysen yukarda.
hiçkimseye söylemeyip sadece sana söylediğim bir kelime olsun istedim.
"sevgilim"
herkesin kullandığı anlamda kullanamıyorum ki ben bu kelimeyi. yanlış anlama.
çok sevilen için kullanılır diye biliyorum ben.
gerçekten çok sevilen için ama...
her gün aşık olunan biri için ya da parayla yatağa atılmak istenen orospular için kullananlardan değilim.
bar tabureleri üstünde içilen içkilerden sonra yaşanacak olan 1 saat için de kullanmam bu kelimeyi.
niye?
sevgi değerlidir çünkü.
sevgim ise çok daha değerli.
kolay bulunmuyor ki sevecek biri.
har vurup harman savurmak istemem.
bulmuşken de canını çıkarmak isterim sevmekten.
gözüm bile değmez bazen sevdiğime, bırak ellerimi.
kırılsın, gücensin istemem; güvensin isterim.
görsün bendeki sevgiyi.
göremezse de hissetsin.
zaten görmek için bakmıyoruz ki biz.
bakmak yeter geliyor bize, görmeden.
ama ben göstermek isterim sevgimi.
bazen beceremesem de bunu, isterim.
ve bazen nasıl olup da çatlamıyor kalbim diye düşünürüm.
yoğun severim çünkü.
sevmenin kendisini severim ben.
çocuk gibi severim.
beklentim sevilmekten yanadır.
başka menfaat beklemem. olmasa da olur ama.
acı çekerken de dışlanırken de terk edilirken de incinirken de öğrenirken de büyürken de severim ben.
sevebilirim yani. potansiyel sahibiyim.
günlere ayırmam, aylara bölüştürmem, yıllara yaymam.
iyiye kötüye sığınmadan karşılıksız severim.
seni de böyle sevdim.
"sevgilim" demem de ondan.
kırmalarını hoş karşılama sebebim de bu.
bilirim "kırılanlar" daha çok kırarlar.
cam gibi, kristal gibidirler.
kırılınca daha kolay keserler, daha rahat kanatırlar.
Beni seveniniz oldu mu diye sorup, sevgiyi umut etmelerini de bilirim.
hiç tanınmadan sevilmek istemelerini de bilirim.
sorgusuz sualsiz bir sevgiyle, farkedilerek sevilmek istemelerini de bilirim.
ama kırılmışlardır ya bir kere; affedemezler hayatı.
hayatla kavgaları hep bu yüzdendir.
hayata kinleri, hayatı acıtma istekleri de bu yüzdendir.
kırgınlıklarını ya ilaçlardan ya da hayattan almak isterler.
bunların hepsini bilirim.
seni de bu yüzden sorgusuz, sualsiz, beklentisiz, karşılıksız ve büyük bir sevgiyle severim.
"sevgilim" demem ondan.
aslında yorgunluk değil de huzünlüyüm daha çok.
kralın soytarısı gibiyim.
şen şakrak dolaşıyorum ortalıkta ama içim yangın yeri.
gülerken gözümden düşen damlalar, içimdeki ağlama duvarından, kimse bilmez bunu.
bilen bilir belki de bilmeyen zaten bilmese de olur.
"sevgilim" dedim sana dikkat ettiysen yukarda.
hiçkimseye söylemeyip sadece sana söylediğim bir kelime olsun istedim.
"sevgilim"
herkesin kullandığı anlamda kullanamıyorum ki ben bu kelimeyi. yanlış anlama.
çok sevilen için kullanılır diye biliyorum ben.
gerçekten çok sevilen için ama...
her gün aşık olunan biri için ya da parayla yatağa atılmak istenen orospular için kullananlardan değilim.
bar tabureleri üstünde içilen içkilerden sonra yaşanacak olan 1 saat için de kullanmam bu kelimeyi.
niye?
sevgi değerlidir çünkü.
sevgim ise çok daha değerli.
kolay bulunmuyor ki sevecek biri.
har vurup harman savurmak istemem.
bulmuşken de canını çıkarmak isterim sevmekten.
gözüm bile değmez bazen sevdiğime, bırak ellerimi.
kırılsın, gücensin istemem; güvensin isterim.
görsün bendeki sevgiyi.
göremezse de hissetsin.
zaten görmek için bakmıyoruz ki biz.
bakmak yeter geliyor bize, görmeden.
ama ben göstermek isterim sevgimi.
bazen beceremesem de bunu, isterim.
ve bazen nasıl olup da çatlamıyor kalbim diye düşünürüm.
yoğun severim çünkü.
sevmenin kendisini severim ben.
çocuk gibi severim.
beklentim sevilmekten yanadır.
başka menfaat beklemem. olmasa da olur ama.
acı çekerken de dışlanırken de terk edilirken de incinirken de öğrenirken de büyürken de severim ben.
sevebilirim yani. potansiyel sahibiyim.
günlere ayırmam, aylara bölüştürmem, yıllara yaymam.
iyiye kötüye sığınmadan karşılıksız severim.
seni de böyle sevdim.
"sevgilim" demem de ondan.
kırmalarını hoş karşılama sebebim de bu.
bilirim "kırılanlar" daha çok kırarlar.
cam gibi, kristal gibidirler.
kırılınca daha kolay keserler, daha rahat kanatırlar.
Beni seveniniz oldu mu diye sorup, sevgiyi umut etmelerini de bilirim.
hiç tanınmadan sevilmek istemelerini de bilirim.
sorgusuz sualsiz bir sevgiyle, farkedilerek sevilmek istemelerini de bilirim.
ama kırılmışlardır ya bir kere; affedemezler hayatı.
hayatla kavgaları hep bu yüzdendir.
hayata kinleri, hayatı acıtma istekleri de bu yüzdendir.
kırgınlıklarını ya ilaçlardan ya da hayattan almak isterler.
bunların hepsini bilirim.
seni de bu yüzden sorgusuz, sualsiz, beklentisiz, karşılıksız ve büyük bir sevgiyle severim.
"sevgilim" demem ondan.
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar