bugün

14 agustos 2008 istanbul da ohal uygulamasi

işimi bitirmiş eve dönüyorum. otobüsten indim, ev tem karayolunun 50 metre yakınında. üst geçitten geçip eve ulaşacam. ama o da ne? polisler köprünün başını tutmuş. yasssahh gardeşim, geçemezsin. niye? iran cumhurbaşkanı geçecek. geçsin bana ne? ben evime gidiyorum. evde kimse yok. değerlendirmem lazım bu boşluğu. bırak da geçeyim diyorum. yok. nuh diyor, peygamberdir diyor ama yine de geçirmiyor. köprünün iki tarafı suriye-türkiye sınırında bayramlaşmak için bekleyen halk kitlesi gibi olmuş. sınırı nerden mi biliyom? televizyondan gördüm a.koyum nerden bilcem yoksa. kabullencek miydim bu durumu? tabii ki hayır. hemen oracıkta bekleşen milleti örgütledim. arkamdan gelin dedim. vurdum tekmeyi kırdım polis kordonunu! sonra? önce polisler dövdü, sonra halk linç etmek istedi beni.

şaka bi tarafa; kim gelirse gelsin bu millete bu uygulamayı reva görenlere yazıklar olsun! burası istanbul, milyonların yaşadığı bir kent. artık bu çağdışı uygulamalardan vazgeçmemiz gerekir.