bugün

hayal kırıklıklarına alışmak

kazigin kralını yiyorsun sonra dik durabiliyorsun hala gülebiliyosun saniyolar. sonra insanın kimseyi gormeyi, duymayı tahammülü kalmıyor. boş seyler senin yatağın basinda oturtmayı duvarları ezberletmeni sağlıyor. bi yagmur sesi duyduğunda bile için cıs ediyor. ama sen biseyleri hissetmeyi bile istiyorsun. kalp bu dayanmıyor. insanın cani ihtiyac duyulmak istiyor. ama gidip de sana ihtiyacim var diyemiyor. en cok da bu hal yoruyor insani. daha sonra dişlerini ve ellerini sıkıyorsun. kendine bi acı verip bu yaşadığın acıyı dindirmesini bekliyorsun. olmuyor. olmayınca olmuyor. her sabaha bi umutla uyanıp o umutlarının teker teker yok olmasi seni içten içe bitiriyor. derdini anlatacak insan bulamiyorsun. anlatabiliyosun ama derdini hafife alip anlamaya calismiyorlar. sense olmazlarin karsisinda oturup kaderin sana baska neleri onune cikaricagini dusunuyorsun. tum bunlarin basladigini da bittigini de bilmiyorsun bu da sigarayi kendiliginden yaktirir. bir sabah leş bi ruyayla uyanip kendine birseyler yapma istegi bile geliyor. eskiden mutlulukla hatta kahkahalar atarak gectigin yerlerden basini onune egip biseyleri unutma cabasina girmeye calisiyorsun. bir yandan insanlara kendini dik durabiliyormus gibi gostermeye calisirken icindeki depremlerle defalarca çöktüğünü kendin biliyorsun. ama gercekler acıtır. bildiklerini kendine aciklamak yakar icini En cok da. mesela ayni insan birini ayni yerden kac kere kirar degil mi. Değmez. Alışırsın. Sadece alışıyormuş gibi yaparsin için yana yana.