kuran daki çelişkiler

insanın yarattığı şeyler birikimli ve belirli bir tarihsel alt yapısı varsa uzun ömürlü kalabildi şu ana kadar. hissettirmesi, belirli arzu ve ihtiyaçlara cevap vermesi gerekirdi. yani şu ana kadar insanlık tarihi boyunca tüketilenler uzun ömürlü olmasıyla değerli bulunmuştur. devletler, toplumlar, sanat, sosyal yaşamı kapsayan kavramlar bu idea çerçevesinde hayat bulmuştu. ama bizim neslimiz biraz farklı. artık çabuk tüketmek istiyoruz. bu durum kısa gelecekte artık eskisine nazaran daha değerli bulunan, kabul edilen bir hal alacaktır muhtemelen. bu insanlar arasındaki ikili ilişkilerde dahi kendisini göstermeye başladı. en azından gördüğüm öyle. her ne kadar kurgusal dünyamız insanın tembelliği ve aptallığı kullanılarak korunmak istenilse de zamanla bazı değişiklikler olacağını düşünüyorum, belki de yanılıyorumdur.

tanrıyı ise bir süper kahraman olarak ele alabiliriz, tam olarak bu karşılığı vermese de. gücünü tamamiyle iyilikten yana kullanmaktan ziyade, geri planda kalan daha doğrusu ilgisiz kalan bir karakter olarak. bu durum aslında varlık nedenini daha mantıklı kılıyor. yoksa daha inanılması zor, insancıl ki insan çelişkilerle doludur ve hayatını karmakarışık hale getirmekten hoşlanır çünkü daha eğlencelidir, bir karakter haline gelecekti. tanrının keskin kararları yoktur bunu düşünerek kavrayabilirsiniz. belirsizlik hakimdir, her zaman bir çıkış kapısı bırakır. uzun süre varlığını koruyabilmesinin temel dayanaklarından birisi bu özelliğidir. kendisi tarafından gönderildiği varsayılan kitaplar incelenirse de bu durum anlaşılabilir sanırım. çelişkilerin bilinçli veya bilinçsiz şekilde kullanması aslında bana her zaman mantıklı gelmiştir. keskin düşünceler yanlışlanılabilir ve buna verecek bir cevap üretemezsiniz fakat çelişkili durumları değiştirebilir, yorumlayabilir ve ölmesinin önüne geçebilirsiniz.