bugün
- sözlükten sevgili edinmek26
- 26 eylül 2024 babamın dolandırılması35
- oruspuda sevgili şefkati arayıp hüzünlenmek11
- komşunu çıplak görsen ne yapardın19
- 14 yaşındaki öğrencisine mesaj atan sapık öğretmen11
- adanada yaya geçidinde öldürülen kadın10
- türk topraklarına yunan botu değmesi12
- sikayetvar com10
- hz nuh kürt tür29
- istanbul daki evime haciz memurlarının gitmesi12
- frekansı yüksek insanlar13
- piyangodan para çıkanların sonunda parasız kalması9
- 26 eylül 2024 fenerbahçe union saint gilloise maçı19
- sözlük yazarlarının tatlıları20
- sözlüğe götünün fotoğrafını atan erkek yazar9
- sözlüğe gözünü atan yazarın asıl amacı34
- bütün uludağ sözlük yazarlarının boktan yazması17
- fenerbahçe10
- sevgilim olur musun diyen müşteri10
- buluşmamak için kırk manevra yapan erko8
- yahudi olmak istiyorum11
- sözlüğün en fingirdek kızı10
- bluetooth kulaklık önerileri11
- anın görüntüsü23
- herkese nude atan kadın yazar18
- kadınınızı kalkındırır mısınız10
- yahudilerin en iyi olduğu konular11
- sorunlu hatunların yatakta çok iyi olması13
- sözlük yazarlarının falları13
- takip ettiğiniz kadının size mesaj atması14
- klarnet calan sarapci koala 612
- tinder'dan evlenilir mi sorunsalı9
- true'nun özel dosyayla zall'ın odasından çıkması15
- gocu14
- grip aşısı olan yazarlar15
- pakistanda kadınların alınmadığı dans partisi9
- erkekte erkeğin önünde seksilik yapmak9
- havaların soğuması14
- 26 eylül 2024 ajax beşiktaş maçı21
- çalışılan iş yerinin iflas etmesi8
- tinder8
- sevdiğiniz kızın babası 1 milyon tl teklif etse23
- bir sözlük kızına atılacak ilk mesaj8
- 25 eylül 2024 ali koç istifa mitingi24
- sevişmek için gidilen en uzun mesafe18
- 25 eylül 2024 galatasaray paok maçı38
- victor osimhen11
- arabama vurup kaçmışlar ne yapabilirim11
- true'nun eskiden bilgi içerikli entryler girmesi14
- mesaj atan eski sevgili11
1941 bergama doğumlu şair-felsefeci-ressam.
2 temmuz 1993 sivas katliamından yaralı olarak kurtulup 9 temmuz'da aramızdan ayrılmıştır.
kucaklıyor beni metin altıok
aldırma diyor gülerek
yaşamak görevdir yangın yerinde
yaşamak insan kalarak /zülfü livaneli
--spoiler--
metin altıok ne düşünürdü?
metin altıok'u anlatmak.. şu an hiç kolay değil. eşit ağırlıktaki iki ayrı duyguyu, aynı anda ve çok yaşıyorum. metin altıok eşimdi, arkadaşımdı, dostumdu. bu yanıyla bu benim özel acım, yüreğime saplanan bir hançerin kanayan yarası. öyle de kalacak.
şairdi metin altıok!... felsefeciydi, yazardı. beyaz kağıtlara desenler çizer, dere taşlarını ince ince oyardı. güzel şevler yaptı doğrusu, zor olanı başardı. aydın bir sanatçısıydı bu güzel ülkenin. şimdi, pir sultan abdal dergisi için bu yazıyı yazarken, metin altıok'un pir sultan abdal derneği üyesi olmadığı geldi aklıma. üye olmayı düşünmezdi de. sivas'a gitti!... giderken "alevi-sünni" kaygılar, düşünceler taşımıyordu. pir sultan abdal derneğinin bu "şenliği (!)" düzenlemiş olması da metın altıok'un "muhalif" aydın kişiliğini hiç mi hiç etkilemedi. etkileyemezdi de/ pir sultan deyişlerini, türkülerini severdi, doğru. ama, şivan perwer'i de severdi, hale gür'den ege türküleri dinlemeyi de.
metin altıok böyle bir durumda ne düşünürdü sorusuna yanıt arıyorum günlerdir. üzülür, acı duyar, öfkelenirdi. olayın şoku ile önce güzelce bir içer, sarhoş olurdu. sonra da oturup aydınlık gazetesindeki "kara kutu" köşesi için şöyle bir yazı yazabilirdi:
"türkiye'nin bu gün içinde bulunduğu toplumsal ve düşünsel yozlaşma, zorunlu olarak, bir aydın sorgulamasını da beraberinde getirdi. örneğin, son zamanlarda islami fanatizmin yösterdiği tırmanışı yazar aziz nesın, türkiyeli aydınların görevlerini yapmamalarına bağladı. fanatizm hangi noktada uç vermişse, aydınların görevi, onu o noktada ezmektir' diyen aziz nesin aydınlan duyarsızlıkla suçladı, "
metin altıok böyle başladığı yazısını şu sözlerle sürdürürdü:
"... aydın olmaya giden yol muhalif olmaktan geçer. muhaliflik ise tavır koyarak yapılır, doğru adına, iyi ve güzel adına yanlışın, kötü ve çirkinin üstüne gitmeyen kişi aydın değildir. türk aydım kimi muhaliflerin başına gelenlerden ürkmüş ve neme lâzımcı bir konuma düşmüştür. bu konuma düşenler bir dereceye kadar bağışlanabilirler. ama uzlaşmacı aydınlar (bu nasıl aydınlıktır bilinmez) her türlü değere musallat olan birer kültür zararlısına dönüşmüşlerdir."
metin'in evimizde oturduğu koltuk boş şimdi. çalışma odası sivas'a giderken bıraktığı gibi duruyor. yukarda, tırnak içine alarak yazdığım satırları o'nun 24 mayıs 1993 günü yayımlanan kara kutu' sundan aldım.
evet, türkiye'li bir aydın, büyük bir sanatçıydı metin altıok...
nebahat altıok
--spoiler--
2 temmuz 1993 sivas katliamından yaralı olarak kurtulup 9 temmuz'da aramızdan ayrılmıştır.
kucaklıyor beni metin altıok
aldırma diyor gülerek
yaşamak görevdir yangın yerinde
yaşamak insan kalarak /zülfü livaneli
--spoiler--
metin altıok ne düşünürdü?
metin altıok'u anlatmak.. şu an hiç kolay değil. eşit ağırlıktaki iki ayrı duyguyu, aynı anda ve çok yaşıyorum. metin altıok eşimdi, arkadaşımdı, dostumdu. bu yanıyla bu benim özel acım, yüreğime saplanan bir hançerin kanayan yarası. öyle de kalacak.
şairdi metin altıok!... felsefeciydi, yazardı. beyaz kağıtlara desenler çizer, dere taşlarını ince ince oyardı. güzel şevler yaptı doğrusu, zor olanı başardı. aydın bir sanatçısıydı bu güzel ülkenin. şimdi, pir sultan abdal dergisi için bu yazıyı yazarken, metin altıok'un pir sultan abdal derneği üyesi olmadığı geldi aklıma. üye olmayı düşünmezdi de. sivas'a gitti!... giderken "alevi-sünni" kaygılar, düşünceler taşımıyordu. pir sultan abdal derneğinin bu "şenliği (!)" düzenlemiş olması da metın altıok'un "muhalif" aydın kişiliğini hiç mi hiç etkilemedi. etkileyemezdi de/ pir sultan deyişlerini, türkülerini severdi, doğru. ama, şivan perwer'i de severdi, hale gür'den ege türküleri dinlemeyi de.
metin altıok böyle bir durumda ne düşünürdü sorusuna yanıt arıyorum günlerdir. üzülür, acı duyar, öfkelenirdi. olayın şoku ile önce güzelce bir içer, sarhoş olurdu. sonra da oturup aydınlık gazetesindeki "kara kutu" köşesi için şöyle bir yazı yazabilirdi:
"türkiye'nin bu gün içinde bulunduğu toplumsal ve düşünsel yozlaşma, zorunlu olarak, bir aydın sorgulamasını da beraberinde getirdi. örneğin, son zamanlarda islami fanatizmin yösterdiği tırmanışı yazar aziz nesın, türkiyeli aydınların görevlerini yapmamalarına bağladı. fanatizm hangi noktada uç vermişse, aydınların görevi, onu o noktada ezmektir' diyen aziz nesin aydınlan duyarsızlıkla suçladı, "
metin altıok böyle başladığı yazısını şu sözlerle sürdürürdü:
"... aydın olmaya giden yol muhalif olmaktan geçer. muhaliflik ise tavır koyarak yapılır, doğru adına, iyi ve güzel adına yanlışın, kötü ve çirkinin üstüne gitmeyen kişi aydın değildir. türk aydım kimi muhaliflerin başına gelenlerden ürkmüş ve neme lâzımcı bir konuma düşmüştür. bu konuma düşenler bir dereceye kadar bağışlanabilirler. ama uzlaşmacı aydınlar (bu nasıl aydınlıktır bilinmez) her türlü değere musallat olan birer kültür zararlısına dönüşmüşlerdir."
metin'in evimizde oturduğu koltuk boş şimdi. çalışma odası sivas'a giderken bıraktığı gibi duruyor. yukarda, tırnak içine alarak yazdığım satırları o'nun 24 mayıs 1993 günü yayımlanan kara kutu' sundan aldım.
evet, türkiye'li bir aydın, büyük bir sanatçıydı metin altıok...
nebahat altıok
--spoiler--
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar