bugün

çocukluk anıları

1994'ün yaz ayları... Sanki yer, mahalle kalmamış gibi işlek sayılabilecek bir caddede yerden yüksek oynuyoruz. Arkadaşın babasının bakkal dükkanı da aynı caddede. Ben karşıdan karşıya geçmeye çalışırken bakkala mal getiren yoğurt arabası bana bir koydu. Yemin ederim havada takla attım. Ben bir tarafa Terliğim bir tarafa gitti. Beyaz Toros lan bu boru mu?

Neyse efendim ben kalktım yerimden. Yoğurtcu amca koşarak geldi. Dedi hastaneye götüreyim. Yok dedim. Gel yoğurt yedireyim, yok dedim. Götümü tuta tuta eve gittim.

Evde de Babaannem var. Yüzüm sapsarı. Noldu dedi, dedim yok bir şey. Bir baktım arkadaşlar gelmiş mahallede ismimi bağırıyor. Balkona çıktık. Araba çarptı ya geçmiş olsuna gelmişler. Hey allahım. Babaannem beni bir dövdü. Yemin ederim Toros o kadar canımı acıtmadı!