bugün

sosyalist feminizm

feminizmin tek başına kadının kurtuluşu için yeterli olmayacağını düşünen kadınların, kadın hareketini marx'ın kadın kurtuluşu teorisiyle, yani sosyalizmi feminizmle birlikte bir ideoloji olarak ele almaları ve pratiğe bu şekilde dökmeleridir. yani:

feminizm erkek egemenliğini yaratan kapitalist sistem içinde erkek egemenliğine karşı mücadele yürütür. sosyalizm ise erkek egemenliğini yaratan kapitalist sistemi yıkmaya çalışır. sosyalist feminizm bu noktada toplumda, emek sömürüsünün yanında cinsel sömürüye de maruz kalan, en ezilmiş sınıf olan kadını, bu sistem içinde demokratik olarak erkeğe eşitlemeye çalışır ve devrimci bir perspektifle de sosyalizm için mücadele verir. bunun yanı sıra sosyalist teorinin ne kadar tam görünse de pratikte kadını kurtarmaması durumunda, yani olası bir devrimden sonra da mücadeleye devam etmek için vardır bu ideoloji.

bugün birçok sosyalist, sosyalizmin feminizm gibi burjuva ve tehlikeli bir ideolojiyle birlikte anılmasına karşıdır. fakat tarih ve deneyimler göstermiştir ki mevcut sosyalist mücadele hattında ve iktidarlarda kadın, kapitalist sistemin dayattığı kadınlık rollerinden arındırılamamıştır. sscb'de kürtajın 'sosyalist bireyler doğursun kadınlar' diye yasaklandığını bilir çünkü kadınlar. devrim mücadelesinin bile ne kadar eril olduğunu görür kadınlar (mesela türkiyede tarihe geçmiş kaç kadın devrimci bilirsiniz, oysa o kadar çokturlar ki.). ya da yaşayan bir sosyalist ülke olan küba'da genelevlerin hala varolduğunu bilir kadınlar...

elbette ki tarih kadar eski kadın sorununa sosyalizm de anında çözüm getiremeyecektir; zira sosyalizmin devirmesi gereken çok fazla çürümüşlük vardır. zamanla değişecek anlayışlar için, her yerde erkek egemenliği sona erene kadar, kutsal aile ve şerefli anne modeli yıkılana kadar feminizm var olacaktır.