bugün

en yakın arkadaşa aşık olmak

zordur. söylemedikçe onun sana en yakın arkadaş olma durumu artar. tiyatroya, sinemaya, çıkıp gezmeye sağa sola gidersiniz. birlikte harbiden iyi vakit geçirdiğini düşünürsün. sabahlara kadar konuşursunuz edersiniz, her şeyini paylaşırsınız, ailesi de tanır arasına yemeğe de gidersin. gece 2-3 gibi hastayım der, ee ilacını alsana dersin. ilacım yok der, ilacın ismini sorar nöbetçi eczane bulup, ilacını alır evine götürürsünüz. bir şeye canı sıkılır seni arar, senin omuzunda ağlar. ilişki yaşar biriyle, sen de yaşarsın biriyle. birbirinize anlatırsınız. ama söylemezsin. bu öz güvensizlikle ilgili değil, söyleyemiyorsun. ama burana geliyor bir konser çıkışı karşılıklı alkol aldığın bir gece ona açılıyorsun. ve ondan sonra hiçbir şey eskisi gibi olmuyor. ilk gün, açıldığın için salak bir mutluluk oluyor. sonraki günler azap dolu geçiyor. bir de ayık kafayla konuşayım diyorsun yine boka sarıyor. her gün azap dolu geçmeye devam ediyor. arkadaş görüşmelerine o gelirse gitmiyorsun, gitsen de onunla eskisi gibi konuşmuyorsun. sonunda ne mi oluyor, hem en yakın arkadaşını hem de sevdiğin kadını yanı başındayken kaydediyorsun artık. sonra gözün açılıyor, etrafta başka kadınların olduğunu düşünüyorsun. kendine kızıyorsun, neden bu kadar bağlanmışım kör olmuşum diye. ama sonra iyi ki açılmışım diyorsun. açılmasaydım şu anki kadar zihnim açık olmazdı, gözümün önündeki perde inmezdi diyorsun. aşk gerçekten kör ediyor. en başta halen onun için bir şeyler yapmak istiyorsun, sonra diyorsun ki ulan zaten ben her şeyi yapmışım önceden. benim yapacak bir şeyim kalmamış diyorsun. eğer bir boşluk oluşmuşsa onda da oluştu diyorsun, eğer bu boşluğu anlamlandırırsa zaten o seninle konuşmaya gelir diyor. bekliyorsun. sonra beklememeyi de öğreniyorsun.