dünyaya bir kere daha gelinse yapılacak ilk iş

Sil baştan yaşama şansım olsaydı eğer,
Oturup saymazdım eski yanlışlarımı.
Kusursuz olmaya çalışmaz, rahat bırakırdım yüreğimi.
Ve elbette, çok daha coşku dolu olurdu sevdalarım,
içine az buçuk da ciddiyet katılmış.
Bu denli titiz olmazdım hiç, öyle bir şansım olsaydı eğer.
Korkmazdım daha çok riske girmekten.
Daha çok yolculuğa çıkar, Gün doğumlarını kaçırmazdım asla;
Hele hele dağlara tırmanmanın keyfini.
Hiç bilmediğim yerlere giderdim gidebildiğimce.
Doyasıya dondurma yer, boş verirdim kuru fasulyenin nimetlerine.
Öyle bir şansım olsaydı eğer,
Dertlerim de yaşamın gerçeğini taşırdı, yalnızca düşlerin değil.
işte hani onlardan, her dakikasını verimli geçirenlerden biriydim.
Aynı an'lara geri dönebilseydim eğer,
Yalnızca iyi ve güzel olanları tatmak isterdim yeniden.
Öğrenemeseydiniz hala, öğrenin artık;
Yaşam An'lardan oluşur. Sadece Anlardan...
Şimdi Yakalayın.
Yanında termometresi, bir şişe suyu, şemsiyesi ve
Paraşütü olmadan yerinden kıpırdayamayanlardan biriydim.
Ama yeni baştan yaşayabilseydim eğer,
iyice hafiflemiş olarak çıkardım yolculuklara.
ilkbahara yalınayak girer,
Sonbahara dek unuturdum pabuçlarla yürümeyi.
Hiç bilinmeyen yollara dalardım, tadını çıkarırdım gün ışığının,
Çocuklarla daha çok oynardım, sil baştan edebilseydim eğer...

Ama heyhat, seksen beş yaşındayım artık
Ve biliyorum ki ...
Ölmekteyim. *