bugün

bir kadının en büyük düşmanı

Öğrenilmiş çaresizliktir..
Kadınatalardan devralınıp yüklenilmiş bir kederdir bu. Ortadoğu hastalığıdır.

Ve bir de,
Her sorunu erkek egemen toplumsal yapı üzerine yıkan feminist yaklaşımdır. Feminist diyorum ama feminist dediğime de bakmayın. Gerçek feminizmden bahsetmiyorum. Bunlar feminizmin de ne olduğunu bilmezler. Sözüm ona aktivist olup her şeyi erkek egemen toplum üzerine atarlar, kendilerini de havalı olsun diye feminist olarak tanımlarlar.

Kabul etmek gerekir ki kadının yok sayılmasında başlıca unsurlardan biridir bu toplumsal yapı. Ama tek unsur değildir. Tek sebep değildir.

Herşeyden önce, en kötü en kaba erkekten de önce, kadının en büyük düşmanı yine kadındır. Kadına sahip çıkmayan, kadına el uzatmayan destek olmayan kadındır. Kadın kadına, kadın hamile kadına otobüste bile yer vermiyor.. Düşünebiliyor musunuz? Genç kızlar teyzelerin yüzüne bile bakmıyor.. Bunlar basit şeyler değil. Sonuçları uzun vadede ağır olacak.

Bu dinamiği unutmamalı, atlamamalı. Yoksa bu denklem hiçbir zaman çözülmeyecek.