bugün

28 haziran 2016 atatürk havalimanı patlaması

Dün yaşanılanlar ile ilgili tek bir cümle bile yazmadan oturup izledim. Kahroldum. Eşimi dostumu aradım, çin'den gelecek kardeşime birşey oldu mu diye ortalığı ayağa kaldırdım. içim parçalandı adeta.

Binlercemizin unutamayacağı bir acıyı daha yaşadık.

Hala bu olaylardan prim kovalayıp hükümeti suçluyorsunuz diyenler var.
dış ekonomimizin yada ülke yönetiminin, merkez bankasının hatta sendikaların hatta ve hatta arzın ve talebin avuçlarının arasında olan bakkal osman abi mi?

kimi suçlayalım? hadi istihbaratı ya da efennim orda bulunan sivilleri? realistlikten bu kadar korkar mı oldu bu toplum ya?

suçlamalar için çok geç ve sonuçsuz olacak. kimse oralarda akan kanların hesabını veremeyecek. parmaklarındaki o kanlarla hergün yüzlerini yıkayan siyasetçilerimizin yüreklerinden öpüyorum.

patlamalara, insan ölümlerine aşina olduğumuz bu son dönemlerde haritanın neresinden tutacağımızı şaşırdık. oluşturulmak istenen algı ise tam anlamıyla yükleniyor. yıllardır gelişmekte olan bir ülkeyiz deyip deyip durduk. bir mısır, bir libya değildik değil mi? elbette bu dönemden kurtulacaktık. biz gelişiyoruz sonuçta... dış ekonomilere, örgütlere, kendi halkına kafa tutabilir bu dikta yöneticilerimiz!

kendi halkını koruyamayan yöneticilerin olduğu bir döneme tanıklık ediyoruz. böylesi hemen hemen elli yılda bir tekrarlanır. hepimiz şuan internetin başında oturup başka neresi patlayacak diye bekliyoruz değil mi? ya da tatminkar bir cevap alabilecek miyiz diye? şüphesiz korkuyoruz hepimiz ilerleyen zamanlardan. şayet korkmalıyız da... siyasetçiler, akademisyenler oturup bir masa etrafında geleceğe yönelik plan yapmadıkça, iliklerimize kadar korkmalıyız. terörü lanetleyip durduk, yetmedi sokaklara döküldük. güzeldi. sokaklarda daha güzeldik. sivil itaatsizlik işini çok da sevmiştik. şimdi onu da elimizden aldılar. sokağa çıkarsam patlarım korkusu var şahsen. afedersiniz ama bi sik yemeden oturup kim kime sakso çekecek diye bekleyeceğiz. lanetler etmek; işin diğer tarafı, rahatlatan kısmı. ve ben hangisini yapmam gerektiğine karar bile veremiyorum...

hissiz bir beynin bile endişelenmesi gerekir bu dönemden. korkması, haberleri açınca utanması... lakin bizim polyanna diktalarımız bunu asla yapmayacak!

Tüm ülke vicdanının başı sağ olsun!