bugün

gecenin şiiri

SEN
UYURKEN
Sen uyurken henüz kelimesi benim cümlelerime konuk olmamıştı
Ve seninle tanışmamıştı henüz
Yüz mil yol almıştı kuru yük gemisi Demiy Santa Ana'dan Okinava'ya
Hansel ve Grathel yolda kaybolmuşlardı Anita Ana'nın hikaye sesinde
Uyku yarım yamalak bir yüzle yüzüme çıka gelmişti yüzsüz ve biraz da şımarık
Ten halinde yayılırken gökyüzüne yıldızlar eşsiz ve pürüzsüz tatlı rüyalar otelinde
Rapsodi dans ediyordu Akira Kurosowa ile kuru bir ağustos akşamı
Uyurken sen...

Sen uyurken koca bir boğaz gözlerinde kayboldu aç kalmış bir martının;kanatlarının altında güzelim istanbul
istanbul'da çingene kılıklı bir gence rastladım.
Gece gezmesinde değil öyle görünsede bir elinde sıcak ekmek kokusu,diğerinde tuz
Alın teri dedikleri bu olsa gerek kendisinin bundan haberi yok sadece geceleri bir konfeksiyon atölyesinde tam mesai overlokçu
Konfeksiyon atölyesinin sahibi Jeni adında zengin biri üstelik egoist
Haylice kilolu kendisi aynı kedisi gibi,hayalci de üstelik
Koca bir hayal sahnesinde hayat kırıklığı ingiliz Bosede ile karşılaşmıştır,
Siyah kaçak bir göçmen Manchester'de hem işsiz,hem de hasta
King Sokağında kayıp bir kimlik işte
Takriben aynı saatlerde Bursa e-tipi cezaevinde,Aliihsan(beraber yazılır ama sevdiklerinden ayrı okunur) 20 yıldır tutuklu
Bunun 12 yılını pencere kenarında boynu bükük bekler geceleri
Uyurken sen...

Sen uyurken Hindistanlı Budistler yıkanmaya gider Ganj'a kirliler çünkü
Bir bölük Afganlı kurşun asker kurşuna dizilir dizelerimde onları gömecek satır ve tarih bulamam nokta(kirliler birikti yine)
Henüz yeni doğmuş ölü bir cenin adı bile belli değil Cern'de laboratuvarda bir cam fanusun içinde,katil kim?
Gabon'un herhangi bir toprağında kimliğinden bir haber ölüler bulunur Fransızlardan kalma;onlar da uyuyor
Uyurken
Sen...

Viranşairi
  (bkz: viranşairine kitabı için destek kampanyası)