14 subat ta sevgiliyi birakip dershaneye giden kiz

yani gidip tebrik edilesi, gözlerinden öpülesi kardeş kişidir. en önemlisi o yaşta olayların farkında olan kimsedir. dersane çağında bu zeka ilerde bütün hatun kişilere örnek olabilir bence. gelin bu konuyu örneklendirelim. .
ayşe ve ahmet deli gibi aşıktır. fakat ayşe dersaneye gitmekte össye hazırlanmaktadır. gün gelir sevgililer günü olur. ayşe sorumluluğunu bilen bir kızdır, aynı zamanda şunu da bilir; yakında ahmet şımaracak, bir kaç sevgililer günü sonra o günü hatırlamayan, evde yürürken göbeğini kaşıyan, dışarı çıkarken ' biz erkek erkeğe takılcaz sen gelme' diyen bir büyükbaş hayvancağaza dönüşecektir. ayşe geleceği görür ve ahmet' in tüm ısrarına rağmen dersaneye gider. doktor, avukat vs. olur, herkes ona aferin der.
gelelim ikinci örneğimiz fatma' ya. fatma ve ali de birbirlerine aşıktır. ancak fatma gençlik sebebiyle aklı beş karış havada ali ile sevgililer gününü kutlar. akabinde öss' de başarısız olur. bir kaç yıl içinde gelişimini tamamlayan ali de emirler sarfeden bir yaratığa dönüşür. fatma çocuklarına bakan, kocasının istekleri, emirleri, kaprisleriyle uğraşan bir ev hanımı haline gelir. en kötüsü de herkes fatma' yı ayıplar, ona cıkcıkcık der.
bu iki iğrenç saçma hikayeden sonra özetle içimden gelen cümleyi haykırıyorum, oh iyi yapmış.