bugün

ben bu yazıyı sana yazdım

Bu hayatta başıma gelen tüm kötülükler senin koruma kalkanından çıktıktan sonra oldu... senden sonra o kadar çok ağladım ki dönüp arkama baktığımda kendimi etrafı okyanusla çevrili bir adada buldum .. kimselerin ulaşamadığı bir kara parçasında hapsolmuştum etrafım kırgınlıklar ve pişmanlıklar ile doluydu.. zamanla sular duruluyor derler ya ne sular durulabiliyordu ne de yolunu bulabiliyordu kendini kaybedip boğulan gene ben oluyordum.. Üstelik beni doğuran yüce kadının bile elinden bir şey gelmiyordu..
Aynı sahil şeridinde birbirine bir kaç şehir uzakta iki insan olmamız önemsiz idi çünkü sen bana bir sevda uzakta idin artık ki bu binlerce kara parçası uzaklık demekti bilirsin Coğrafya bilgim de kötüydü kayboldum sevgilim... ben zaten hep kaybolurdum bazen seni de kaybederdim kızardın hafızamın zayıflığına .. şimdi görsen sevgilim o kızdığın hafızam her bir ayrıntıyı aklında tutmakta ve tabi bunda benim payım da büyük... her günümüzü her konuşmamızı tekrar tekrar düşünüyorum zamana yenilmemek için büyük bir kavga veriyorum. Deliriyorum sevgilim hem de çok Deliriyorum ne kadar zor olduğunu bile bile sırf bu acım bir nebze olsun gitsin diye adımı unutmak istiyorum, tüm sevdiklerimi, doğduğum toprakları unutmak istiyorum yitirmek istiyorum hafızamı sonra vazgeçiyor ve inançsız düşüncelerime inatla kızıyorum... bazen diyorum ki onla geçirdiğin o dört yıl silinsin gitsin ama benim bu hayatta yaptığım tek dört dörtlük şey seninle olan sevdam..beni en çok yoran ise senin sayende tutulduğum hayata senden sonra boyumun erememesi. keşke ulaşamadığım şeylerde beni omzunda taşımasaydın öğretseydin sevgilim ,yerlerden yukarılara çıkmayı öğretseydin bana ki sen yokken de olsaydı hayat , yollar olsaydı yürüdüğüm , sevdiğim ağaçlar ya da..ağlamaktan ve gün tüketmekten başka yaptığım başarılarım olurdu o zaman. Senin şu an kurduğun mutluluklar gibi ilişkilerim olurdu.. ben hiç kuramadım sevgilim sadece kurguyu kafamda oluşturuyordum hayat veremiyordum , veremedim sevgilim.. ortalık mezarlık oldu başka ruhlar gidip bedenlerini bıraktıkça daralan benim ruhum oldu.. temizleyemedim sevgilim çünkü çok dağıldı.. bir yerden sonra inan çağırsak özge abla bile toplayamazdı eminim durumu anlamışsındır.. sahi özge abla ne alemde? Hala ingiltere'de mi? Ben de gideceğim bir gün buralardan soğuk bir ülke istiyorum sevgilim. izlanda diye düşündü idim ama sonra Finlandiya'da karar kıldım.. aşkımın yangını oralarda söner diye umut ediyorum sanma ben sadece sana olan yangınımı hisdedemeyecek insanlar istiyorum bizim dilimizi bilmeyen aşkın dili olmaz diyorlar ya vardı sen yazdı idin onu onlar bilmez kendi insanımıza kolay açıyorum hislerimi onlara biraz çekimser olacağım sevgilim.. botni Körfezini buldu idik seninle haritada bak belki oraya da giderim .. senden gidemiyorum ya onun dışında her yere giderim gibi geliyor..konu ise okula hiç gelmiyor. . Çok başarısızım sevgilim.. en büyük hayallerimden birini senin sayende elde ettim ama senden sonra ona bile hevesim azaldı..gene de zaman zaman mutlu ediyor beni .. o ve ben sana teşekkür ediyoruz bizi biraraya getirdiğin için, fedakarlıkların için...

hayatını uzaktan da olsa izlemeyi kesmedim annemle en büyük tartışmalarımızdan biri bu oldu mesela.. seni hatırlatacak hiçbir somut eşya yok inan evimde, her bir şey içimde soyut ama somut olacak kadar açık..
seni iyi görüyorum .. Kırmızı gömlek giymişsin mesela çok şaşırdım. Sadece mavi, lacivert tonları giyen beyaz ve siyahtan vazgeçmeyen bir adamdın.. hayatın renklendiği için mi geçtin kırmızıya sevgilim. Bir gün bana tüm abartılı giyinen insanlar içlerindeki mutsuzluğu gizlemek için dışını güzelleştirir demiştin. Hayatında renk mi azaldı sevgilim kırmızılar mı bitti aşkın mı yetmedi gidip kırmızı gömlek aldın? Çok yakışmış .. çok zayıflamışsın ama yüzün hala canlı gözlerin ise ışıl ışıl. . Hiçbir hevesin tükenmemiş sevgilim hayat senin gözlerini ışıl ışıl güldürürken ,benimkini göz yaşlarım ile ışıl ışıl etmiş. Sıra en zoruna geliyor sevgilim.. ellerine ... ellerin sevgilim başka birinde.. delirmez misin lütfen sevgilim!!! Başka birini nasıl sevgiyle sarıyorsun . Onun ben olmadığımın farkına varır mısın hemen .. sevgilim.. ah sevgilim.. beni hâla sevdiğini ya da hiçbir şey olmasa bile bazen bizi özlediğini bilmek için tan vaktinden sonraki tüm vakitlerimi verip geceyle sandala binip kaçabilirdim.. ve bu sır olarak kalırdı sadece zeus'a anlatırdım belki o da dayanamayıp hera'ya söylerdi. Ama hepsi bizim aramızda kalırdı.
içimde bir parça kaldı senden ve o parça fazlalık değil boşluk hissi yaratıyor sensiz hayat doluyor sevgilim Üzgünüm ama doluyor arada çok güzel günlerim de oluyor. Ama içimdeki o boşluk hiç dolmuyor ben tamamlanamıyorum .. eksik yaşıyorum sevgilim eksik olarak öleceğimi bilerek gün gelince senden hiç haber alamayacağımı bilerek belki de bunu hiç umursamayacağımı düşünerek yaşıyorum...
ve sabaha karşı terasta güneşin mi tuzlu göz yaşlarımın mı yaktığına karar vermediğim gözlerimle denize bakıyorum her gün senin de aynı denize baktığını da bilerek ve seninle bir daha aynı sevdaya bakamayacağımızı acı acı hissederek.. ben seni hala çok seviyorum hatta eskisinden de çok ve bu sabah senden sonra "seni seviyorum." Dediğim her adamdan Özür diliyorum ve senden de.. vakti zamanında sana sevgimi böyle yoğun hissettiremediğim için... kendimden de Özür diliyorum her gün sen varmışsın gibi yaşayıp yıprattığım bedenim ve ruhum ne olur beni affedin...