bugün

soma katliamı

Haydi profil fotoğraflarımızı değiştirelim, böylece anlarız madencileri, yahut ramazan programlarında bir maden ocağının sofrasına konuk olalım yada ne bileyim yüzümüzü siyaha boyayıp sokak ortasında uzanalım. Sonra… Sorma, sonrası yok. Çünkü öyle bir memlekette yaşıyoruz ki, bize dönmediği sürece sesimiz çıkmıyor, harekete geçmiyoruz… Haklı mücadelemiz sadece kendi kişisel menfaatlerimiz gerçekleşene kadar. Sınavlara giriyoruz, kazanıyoruz, üç kuruşluk işçi maaşıyla okumaya çalışıyoruz, mezun oluyoruz, ATANAMIYORUZ, platform kuruyoruz, eylem yapıyoruz, atanıyoruz sonra… Sorma sonrası yok. (hala atanamayan binlerce meslektaşımız varken) vazgeçiyoruz hareketten. Doktor oluyoruz, ofisimizin penceresinden bakarken coplanan atanamayan öğretmenlere yazık ya hu diyoruz. Sıra tam zamanlı çalışma yasasına gelince, tüm doktorlar hakkımız yenildi diyor sokağa iniyoruz, bu yasanın vurmadığı hekimler, ofisinin penceresinden bakıp yazık ya hu diyor. işçi oluyoruz hakkımız yeniyor, emeğimiz gasp ediliyor, bazılarımız isten çıkarılıyor, dayak yiyoruz, hakarete uğruyoruz, haklarına razı olan işçiler, pencerelerinden bakıp yazık ya hu diyor. Geçen sene tam bugün, bir kareyi konuşuyordu herkes. Çizmelerimi çıkarayım mı? Bir sürü yorum yapıldı. Anadolu’nun masum insanı işte dediler, o halde bile devletimin malına zarar gelmesin düşünüyor. Bence alakası yok. Öğrencidir, okulda öğretmen azarlar, müdür azarlar. işçidir işyerinde lef azarlar, patron azarlar. Bir şey söyleyecek olur, babadır çocukları gelir aklına, işsiz kalma korkusu çocukluğundan bu yana bir uyuşturucu gibi enjekte edilmiştir damarlarına, kelimeler boğazına takılır susar. Gider devlet dairesine, şefinden azar yiyen, güvenlik azarlar, memuz azarlar, müdür azarlar. Bir şer diyecek olur. işi gelir aklına, iki saat izin alabilmiştir, bir daha izin vermezler düşünür kelimeler takılır boğazına susar. Hastaneye gider, doktor azarlar, hemşire azarlar, hasta bakıcı azarlar. Bir şey söyleyecek olur, cebi gelir aklına, özel hastaneye verecek parası yoktur susar… çocukluğundan beri işlemiştir vücuduna azar işitmek, çocukluğundan beri devletin gri, resmi yanını görmüştür hep, hep susmuştur… ilkkez adam yerine konulur, yüzüne bakarlar ilkkez, bembeyaz ütülü bir çarşafta yatacak gibi olur, hastane gelir aklına, okul gelir, bankada ki müdür gelir gözünün önüne, sonra iş yerinde şefi gelir, patronun karşısında önünü iliklemediği için işten çıkarılan mustafa gelir aklına, devlet dairesindeki memur gelir. Ve çizmeleri gelir aklına. Sorar çıkarayım mı? Olay bu kadar basittir romalılar, şimdi dağılabilirsiniz…