bugün

1991 doğumlu cumhuriyet savcısının olması

prusya kralı büyük II. frederik, postdam ormanlarında gezinirken kendisine saray yaptırmak için bir arazi beğenir, lakin bu arazi bir değirmenin bulunduğu tepenin yanındaki alçak bir tepe üstündedir değirmeni de satın alıp arazisine eklemek ister. bu maksatla değirmen sahibi sans souci'ye yüklü miktarda para teklif eder. ama değirmenci kabul etmez, fiyatı daha da arttırıp teklifini yeniler. ama değirmenci kabul etmez yine de teklifi.

-"satmak istemiyorum" der.

bunun üzerinde büyük frederik;

- "ben bu ülkenin kralıyım, satmazsan zorla alırım" der

bu tehdit karşısında değirmenci alman hukukun mottosu olacak sözü eder;

- alamazsın, berlinde hakimler var !

bu söz hukuk alanındaki inkılapları yapan krala söylenmektedir üstelik, kral bunun üzerine hukukun üstünlüğünü kabul ettiğini beyan edip değirmene dokunmaz. `http://en.wikipedia.org/wiki/Frederick_the_Great`
"adamlarda ne adalet varmış arkadaş" diye içinizden derin bir ah ettiyseniz, biraz daha yakınlara gelelim, geçmişimizden örnek verelim isterseniz !

bursa ulu camii'nin tam ortada, kubbenin altında havuzlu, 18 köşeli bir şadırvan bulunur. ulu cami’nin özelliklerinden birisi olan şadırvanın yapım hikayesi enteresandır:

cami inşaası için tasarlanan arazilerin hepsi istimlak edilir, şadırvanın bulunduğu yerdeki toprak parçası hariç. arsanın sahibi ihtiyar, kimsesiz bir hristiyan ninedir ve arazisini vermek iztemez, yüksek miktarlarda para teklif edilir yine de razı olmaz satmaya. tam arazinin orta yerine denk geldiği için de bütünlüğe engel teşkil eder ve proje iptal edilir.

aradan yıllar geçer yaşlı kadın ölür, kimi kimsesi olmadığı için arasizi devlete kalır ve projeyi uygulamak için engel kalmamıştır. lakin kadının rızasının olmadığı bir amaçta bu arazinin kullanılmasının hakkaniyetli olmayacağından dolayı burası ibadet edilen bir kısım yerine şadırvan haline dönüştürülür.

evet, adalet herkes içindir, yalnızca seçkinlerin, güçlülerin, imtiyaz sahiplerinin, ayrıcalıklı kişilerin değildir !