bugün

13 ekim 2007 moldova türkiye maçı

iki pas yapamayan, telaştan "lan topu kanatlara yığamıyoruz, göbekten kısa paslarla yaralım" ı bile düşünmeyen, tuncay'ı bitmiş, tümer'i gitmiş, mehmet topuz'u acı sıçmış bir milli takım vardı sahada.

ne inanç vardı, ne hırs vardı, ne de azim vardı. 11 tane adam 'bitse de gitsek' havasında sahaya çıkmış oynuyordu o kadar.

herşey rezaletti bu gece. oynanan futbol utanç vericiydi. saha boktandı. magazinde 1 numara atv 3 kamera kurdurmuştu herhalde moldova'ya. bi cephe kamerası, bir yer kamerası bir de moldovalı kızları çeken kamera. futbolun güzelliği sanki kızlardaymışçasına ilk devre sürekli muhteşem moldovalı hatunlar gördük. sanırım kameraman feci azmıştı. kameramanın moldovalı olduğuna ihtimal vermiyorum. bu tahıl ambarında aç kalmaya benzer zira.

bu takımın oyununa diyecek birşey yok. bu takım kesinlikle ama kesinlikle avrupa şampiyonasına gitmemeli. bunu hak etmiyor. iki pas yapamayan, iki adam eksiltemeyen, forvetleri gol atamayan, ortasahası top çeviremeyen bir takımın orda işi ne? 12 dev adam gibi oraya da mı rezil olmaya gidicez?

geçelim bu "yürek var hem de mangal gibi" muhabbetlerini. taktiksiz nasıl maç kazanılıyor?

edit:

*kameralar moldovanınmış, kamermanlarsa moldovalıymış. adamlar türkün halini biliyorlar herhalde.