bugün

pamukkale üniversitesi

yahu arkadaş bu kykda ne var da insanları bu kadar çekip çekip oturttuklarına ego pompalayabiliyor manzara yok rahatlık genişlik yok denizi sahili yok konfor sıfır huzur desen etrafta ölüm gibi gezinen akbabalardan fırsat yok. ama kokoşu bol, ibnesi var, apaçisi gerillası eksik olmaz.evet kykdaki kafelerden bahsediyorum.yurt odasında dolunayı devirmiş geğire geğire günlük favori dizilerini izliyor kız, odası leş, yastıklar sararmış, pijamalar pislikten çürümüş, at gibi kokuyor. sonra birden şimşekler çakıyor beynine beynine kızımızın, süper dahiden ultra megalomani bir fikir; kılıçları kuşanıp 100 metre ötedeki kafelerde yurt odasındaki hayattan bambaşka bir hayat sürmek 1 saatliğine de olsa. saçlar pressleniyor parfüm şişeleri boşaltılıyor ellerde french ojeler ayakları nasıl olsa kimse görmüyor 5 dakika hazırlanılıyor inan. sonuç olarak cafedeki tahta sandalyelerde marilyn monroelar türkan şoraylar, aman allaaam titiz mi titiz, temiz mi temiz, hijyenik desen üüff alası, bıçaklar çatallar, sex on the beach edasıyla içilen sade sodalar, mochalar filtre kahveler yarabbiiii. yurttaki yaratık, asloldugu komlepks oluşum... oldugun gibi görünsene be 'adam' size harun abiler diyesimiz geliyor inan. bu bir iş, pazarlama işi ,kendini satma, insanlara yedirme işi diyorsan ekmeğe saygımız sonsuz. işini iyi yapmak istiyorsan şayet bana bakıyorlar mı diye bakınmayacaksın etrafına, çaktırmayacaksın hani. neyse pamukkale üniversitesi'ne okumaya gelmiş kızlarımızın ortak ve değişmez kaderi, makus talihi; kykdaki kafelere gidip de hacı olmak. siz de haklısınız mekan vardı da siz mi gitmediniz, sahil vardı da siz mi yürümediniz. şimdi bana googledan searchı lisan edip bir bir mekan saydırmaya yeltenmeyin bile, ne dediğimi anladınız siz.