bugün

alevilerdeki mağdur edebiyatı

Her aidiyet varlığını sürdürmek için ya düşmana ya da mağduriyete ihtiyaç duyar, yoksa varlığını bir omurga etrafında toplayamazsın, ben alevileri severim yanlış anlaşılmasın, toplum içinde dışlanmaları sularının içilmemesi yemeklerinin yenmemesi onlar açısından çok üzücüdür bu toplumun yobazlığını gösterir ancak; devlete karşı en az mağdur edebiyatı yapması gerekenler alevilerdir, zaten pratiktede bunu görebilirsiniz elle tutulur bi sorunları olmadığından şu cemevlerine ibadethane statüsü verilmesi meselesini çiğneye çiğneye sakız ettiler bıktırdılarda, belli bir ibadet için kurulmamış sabit bir dini ritüele sahip olmayan daha çok kültürel bir fonksiyona sahip cemevlerinin ibadethane sayılması gibi saçma ve kuru bir inadın peşine düştüler, bu da daha büyük bir sorunları olmadığının en net göstergesi.