bugün

neresi lan burası

bir hikaye.

(bkz: bölüm 3 yazıyla üç)

görünüşe göre bu yerde yatan bir basın mensubuydu . göğsünde bir el kamerası vardı. kamera hasarlıydı . ekranı titriyordu.
şarJı az olduğu için hemen kapattım ve boynuma astım. gitmeden cesedin ceplerini yokladım bir şey çıkmayınca iç parçalayan yolculuğuma devam etmek için tekrar ayağa kalktım ve yürümeye başladım.

Açlık ve soğuk yüzünden oldukça yorgun düşmüştüm. ama beni en çok yaralayan yalnızlık olmuştu saatlerdir. en ufak medeniyet belirtisi yoktu ve artık bir şeyler yapmalıydım. zaten soluk olan güneş ufuk çizgisine yaklaştıkça daha da telaşlanıyordum.