bugün
- tayyip erdoğan'ın israil anadolu'ya girecek demesi9
- karadeniz bölgesinde yaşamak11
- anın görüntüsü16
- türklerin çok kolay devlet kurması8
- iyi bir insan olmak için ne yapmam lazım16
- türklerin ingilizce konuşamama nedenleri9
- 15 mayıs 2024 türkiye japonya voleybol maçı11
- en obez özelliğiniz17
- mauro icardi'nin karısı9
- nişanlı kalmanın saçma olması11
- larisalisa'nın parayla şukulatması9
- namuslu erkek bulmanın çok zor olması16
- herkesin merak ettiği o piç erkeğim soru alayım18
- 13 yaşındaki kıza tecavüz eden 28 kişi29
- sütyen takmaktaki inanılmaz mantık hatası19
- icardi190511
- şampiyonluk için yanak okşatmak52
- gençler iş beğenmiyor8
- sevdiğiniz sözlük yazarları16
- kızılcık şerbeti dizisi12
- iki adım atınca kan ter içinde kalmak8
- öpüşme ile bulaşan hastalıklar8
- en nefret edilen yazarlar9
- hangi sözlük yazarı ile uyumak isterdin14
- kaç yaşındaki insan evde kalmıştır14
- larisalisa18
- sözlük erkeklerinin bugünkü kombinleri16
- aç karnına poğaça yemek11
- karşı cinse giyim önerileri11
- otoyol ve köprü geçiş ücretlerinin zamlanması19
- jose mourinho29
- en dindar özelliğiniz12
- chat sitesi kurmak9
- yaz aşkı varda kış aşkı neden yok11
- embesil yazarlar9
- 19 mayıs 2024 galatasaray fenerbahçe maçı21
- doğum gününde hatırlanmamak11
- en taşaklı kızların bizim sözlükte bulunması16
- en havalı erkek meslekleri16
- her erkeğin unutamadığı bir kadın vardır10
- burçlara inanmak9
- kezo dili ve edebiyatı8
- zall beceremiyorsan bırak git12
- sözlüğe yeni gelen masum erkek12
- bugün hangi kadın yazara ne diksem15
- hayatınızda kaç kere reddedildiniz19
- kahverengi gözlü olmanın hiç bir işe yaramaması14
- sözlük erkeklerini evire çevire pataklamak8
- şort diken müzisyen motorcu uzun boylu yazar11
- icardi1905 ile jakuziye girmek10
Osmanlıdan bize kalan sadece dört önemli fabrika var: Hereke ipek Dokuma, Feshane Yün iplik, Bakırköy Bez ve Beykoz Deri fabrikaları...
-Nüfusun % 80i kırsal bölgede yaşıyor. Bunun önemli bir bölümü yerleşik değil göçebe. 40 bin köyün 37 bininde ne okul var, ne postahane, ne de dükkan. 40 bin köyde yaklaşık 11 milyon insan yaşıyor. Bu insanların ancak % 2si okur-yazar. 37.000 köyde okul yok. 1922 istatistiklerine göre 1950 köyde sığır vebası var.
-Düşmanların tümüyle yaktığı köy sayısı 830. Yanan bina sayısı 114.408. Ülkeyi neredeyse yeniden kurmak gerekiyor.
-4.000 km kadar demiryolu var Anadoluda. Bir metresi bile bizim değil.
-Denizciliğimiz acınacak durumda. Donanma, II. Abdülhamit döneminde Haliçte çürütülmüş.
-Köylü topraksız. Sabanı ve öküzü bile yok. Doğuda, Cumhuriyetle de insanlıkla da bağdaşmayan aşiret, bey, ağa, şeyh düzeni var.
-Çok az tarım mühendisi var. Güya tarım ülkesiyiz ama ekmeklik unumuzun çoğunu dışarıdan getiriyoruz. Sığır vebası hayvancılığımızı öldürüyor.
-Tüm Türkiyede sadece 337 doktor var. 150 kadar ilçede doktor yok. Doktor başına 30.000 kişi düşüyor. Sağlık memuru sayısı 434. Pek az şehirde eczane var. Türkiyedeki toplam eczacı sayısı 60.
-Salgın hastalıklar insanımızı kırıyor. Üç milyon insanımız trahomlu. Sıtma, tifüs, verem, frengi, tifo salgın halinde. Bit ciddi sorun. Nüfusumuzun yarısı hasta denebilir. Bebek ölüm oranı % 60ı geçiyor. Ebe sayısı çok az. 40 bin köye karşılık diplomalı ebe sayımız 136.
-Telefon, motor ve makine yok denecek kadar az. Teknolojiden yoksun bir ülkeyiz. Radyo ve sinema sadece büyük kentler de var
-Bütün sanayi ürünlerini dışarıdan alıyoruz. Şeker, un ve hatta kiremiti bile ithal etmek durumundayız. Avrupanın her çeşit malı için açık pazar halindeyiz.
-Elektrik yalnız istanbul ve izmirin bazı kentlerde var.
-Yunanistandan gelen göçmen sayısı 400.000i geçmiş. Göçmenlere ordunun yiyecek stoklarından yardım ediliyor.
-Zorunlu okuma yaşındaki çocukların ancak dörtte birini okutabiliyoruz. Halkın eğitimi ise hiç çözülmemiş bir sorun olarak duruyor. Erkeklerin % 7si, kadınların %04ü okuma yazma biliyor. Kürtler arasında okuma yazma oranı %01 bile değil.
-Halk kitap okumuyor. 1729dan 1830 yılına kadar 100 yıl içinde Osmanlıda basılan toplam kitap sayısı sadece 180. Aynı sürede Batıda basılan kitap sayısı ise 90.000. Basının toplam tirajı 100.000i geçmiyor. Gazeteler ve dergiler, sadece istanbul ve izmir gibi büyük kentlerde az sayıda okuyucu bulabiliyor.
-Kitap yok, kütüphane yok, müze yok, tiyatro yok, sinema yok, radyo yok; halkı aydınlatacak, bilinçlendirecek, eğitecek kurumlar yok. Halk adeta kendi kaderine ve cami imamının, tarikat şeyhinin, Medrese ehlinin bilgisine ve insafına terk edilmiş durumda.
kaynak: http://sinanmeydan.com.tr...p;view=article&id=379
http://alfa-sorgulama.blo...smanldan-kalan-miras.html
-Nüfusun % 80i kırsal bölgede yaşıyor. Bunun önemli bir bölümü yerleşik değil göçebe. 40 bin köyün 37 bininde ne okul var, ne postahane, ne de dükkan. 40 bin köyde yaklaşık 11 milyon insan yaşıyor. Bu insanların ancak % 2si okur-yazar. 37.000 köyde okul yok. 1922 istatistiklerine göre 1950 köyde sığır vebası var.
-Düşmanların tümüyle yaktığı köy sayısı 830. Yanan bina sayısı 114.408. Ülkeyi neredeyse yeniden kurmak gerekiyor.
-4.000 km kadar demiryolu var Anadoluda. Bir metresi bile bizim değil.
-Denizciliğimiz acınacak durumda. Donanma, II. Abdülhamit döneminde Haliçte çürütülmüş.
-Köylü topraksız. Sabanı ve öküzü bile yok. Doğuda, Cumhuriyetle de insanlıkla da bağdaşmayan aşiret, bey, ağa, şeyh düzeni var.
-Çok az tarım mühendisi var. Güya tarım ülkesiyiz ama ekmeklik unumuzun çoğunu dışarıdan getiriyoruz. Sığır vebası hayvancılığımızı öldürüyor.
-Tüm Türkiyede sadece 337 doktor var. 150 kadar ilçede doktor yok. Doktor başına 30.000 kişi düşüyor. Sağlık memuru sayısı 434. Pek az şehirde eczane var. Türkiyedeki toplam eczacı sayısı 60.
-Salgın hastalıklar insanımızı kırıyor. Üç milyon insanımız trahomlu. Sıtma, tifüs, verem, frengi, tifo salgın halinde. Bit ciddi sorun. Nüfusumuzun yarısı hasta denebilir. Bebek ölüm oranı % 60ı geçiyor. Ebe sayısı çok az. 40 bin köye karşılık diplomalı ebe sayımız 136.
-Telefon, motor ve makine yok denecek kadar az. Teknolojiden yoksun bir ülkeyiz. Radyo ve sinema sadece büyük kentler de var
-Bütün sanayi ürünlerini dışarıdan alıyoruz. Şeker, un ve hatta kiremiti bile ithal etmek durumundayız. Avrupanın her çeşit malı için açık pazar halindeyiz.
-Elektrik yalnız istanbul ve izmirin bazı kentlerde var.
-Yunanistandan gelen göçmen sayısı 400.000i geçmiş. Göçmenlere ordunun yiyecek stoklarından yardım ediliyor.
-Zorunlu okuma yaşındaki çocukların ancak dörtte birini okutabiliyoruz. Halkın eğitimi ise hiç çözülmemiş bir sorun olarak duruyor. Erkeklerin % 7si, kadınların %04ü okuma yazma biliyor. Kürtler arasında okuma yazma oranı %01 bile değil.
-Halk kitap okumuyor. 1729dan 1830 yılına kadar 100 yıl içinde Osmanlıda basılan toplam kitap sayısı sadece 180. Aynı sürede Batıda basılan kitap sayısı ise 90.000. Basının toplam tirajı 100.000i geçmiyor. Gazeteler ve dergiler, sadece istanbul ve izmir gibi büyük kentlerde az sayıda okuyucu bulabiliyor.
-Kitap yok, kütüphane yok, müze yok, tiyatro yok, sinema yok, radyo yok; halkı aydınlatacak, bilinçlendirecek, eğitecek kurumlar yok. Halk adeta kendi kaderine ve cami imamının, tarikat şeyhinin, Medrese ehlinin bilgisine ve insafına terk edilmiş durumda.
kaynak: http://sinanmeydan.com.tr...p;view=article&id=379
http://alfa-sorgulama.blo...smanldan-kalan-miras.html
güncel Önemli Başlıklar