bugün

iş hayatı

adapte olmak için belirli bir sürenizi gözünüz açık bir biçimde geçirmeniz gereken ömür evresi.

hakkında birçok matematiksel işlem yürütülebilir. yeri gelir bir akıllı çıkar amortisman der, şu kadar yıl eğitime harcadığınız parayla şunları yapabilirdiniz, üstüne şunları kazanırdınız der. eğitimin gereksizliğinden dem vurur. birçok uyanık gencimizde " adam doğru diyor homua koyim " diyerek takılırlar peşine.

oysa bu matematik iş hayatında, doğru yerlerde, hiç matematikle alakası olamayacağını düşündüğünüz durumlarda kullanılsa belki de kişiyi zengin edecektir. lakin hayat herkese eşit davranmaz.

örnek verince daha iyi olacak. çok yakın bir akrabam var, milyon lirası rahat vardır diye tahmin ediyorum. ilkokul mezunu bile değil, bırakmış okulu falan küçükkene. demiş ki ben çalışçam. gel zaman git zaman baya büyük bir iş adamı oldu. bu dönem benim büyüdüğüm döneme denk geldiğinden analiz edebildim. çok parası var, yani burada " ben üniversite okudum " diyen adama o parayı versen ve 3 hakkın var, bu parayı yanlışsız say ve hepsini sana verelim desen sayamaz, o kadar para.

peki kalite?
ben ticarete atılalı 2 yıl oldu. daha önce aileden kalan bir ticari yaşam var lakin o kadar da büyük işler değil. şimdi de değil ya, neyse...
benim gittiğim hiçbir yere gidemiyor akrabam, eziliyor büzülüyor.
yabancı dili yok, ben couchsurfing den turistleri misafir edip, farklı kültürler hakkında bilgi, farklı hayat tecrübeleri hakkında hikaye dinlerken o monoton yaşamına devam ediyor. ben yurtdışında birçok ülkeye yaya yaya giderken o iş için türkiye sınırlarında gezebiliyor. o, bu duruma 30 yılda gelmişken ben 2 yılda onun 10 yılda katettiği yolu katettiğimi düşünüyorum. tabi bunda insanın kendini dev aynasında görme ritüelini göz önüne alırsak 8 yılda kat ettiğini 2 yılda katetmişimdir belki.

para garip bir şey, birinin yanında çalışayım, haftasonum tatil olsun, bütün hayatım okuyarak geçti kimse bana emir vermesin diye geçinenlerle işi olmaz paranın. çok nadir örnekler vardır böyle bir hayat ve paraya sahip olan.

ben yıllarca okudum. üniversiteyi 7 senede bitirdim. yani " ben okudum " diyen adamdan bile fazla okudum. keşke tekrar okusam, yaya yaya yaşıyordum. bir taşşağım salondayken bir taşağım yatak odasındaydı, öyle yaşıyordum. şimdi sabah 6.45 de kalkıyorum akşam eve 7 de girersem iş erken bitti diyorum. işi bırakabileceğim aile fertlerim olduğunda parayı da yeri gelince çatır çatır yiyorum. şu hesap yapanların 1 ayda aldığı parayı yarım günde bitiriyorum ve hiç de üzülmüyorum. babam yıllarca devlette çalıştı ama bana bir kere bile " devlete kapağı at " diye bir şey demedi.

okumayan adamlar mı? hani şu paralarını yurtlara vermeyen adamlar...

hani şu kıskandığınız adamlar.
onların çoğu, eğitimli sanılan bireylerden daha yürekli ve geleceği görebiliyorlar. çünkü korkuları yok. korkmayan adam, yanına şansı alırsa iş dünyasında kazanır. lakin korkmayan ve eğitimli bir adam onun birkaç katı kazanır. aradaki tek fark budur. korkarsan hep kaybedersin. bunun eğitimle alakası yoktur.