bugün

her şeyi hesap makinesiyle hesaplayan bakkallar

geçenlerde yumurta almak için bakkala gittim. sallana sallana girdim dükkana. amacım basitti nede olsa. 10 yumurta al ve çık. sağa sola bakındım göremeyince ''yumurta var mı hocam??'' diye sordum. bir anda hesap makinesine gözlerini dikti bakkal. ortamda derin bir sükunet hüküm sürdü. bir kaç saniye sonra kafasını kaldırıp''dolabın arkasında'' dedi. bir an ''lan 3. dünya savaşı mı başladı'' diye düşündüm amk. adam bildiğin yumurtaları saklamış, karneyle falan satıyor sandım.

yöneldim yumurtaların oraya, nedense bakkalda geldi bana yardım etti. her yumurtayı koyarken dışından saydı. beraber 10 yumurtayı poşete koyduk. tam yazar kasanın oraya geçiyorduk ki elimi cebime atarak ''borcum ne kadar hocam'' dedim. heyecan yaptı bakkal, yürüyüşünü hızlandırdı. hesap makinesinin o harfi silinip u harfini andırmaya başlamış olan ''un'' tuşuna bastı. herhalde yumurtanın fiyatı spresifik bir değerdi. acaba karekök mü alacaktı? yoksa üstlü sayı falan mıydı? çarpanlara ayırmaya girmeseydi bari derken hesaba başladı;

300*10=3000

3000/1000=3

''3 lira'' dedi. bir kaç saniyedir elimde duran 5 lirayı uzattım;

5-3=2

kasadan hızla 2 birlik kaptı, parayı bana uzatırken hesap makinesinin ekranına bakmayı ihmal etmedi.

bakkaldan çıkarken hesap makinesine orada gösterilen hürmeti küçüklerimiz büyüklere 1 gün gösterse yaşlılar bayram eder, ömürleri 1-2 sene uzardı diye düşündüm. bir kaç adım daha uzaklaşmıştım ki gereksiz bir merakla dükkanın adını okumak için kafamı çevirdim;

''hesap makinesi bakkaliye'' yazıyordu.

vay arkadaş dedim, ben hala işsizdim.