sözlük yazarlarının itirafları

bir insanın aklına asla gelemeyecek şanssızlıklar hep beni buluyor sözlük.
Bugün ales'e girdim. ben orta sırada oturuyordum. sol taraf pencere kenarında 50li yaşlarında kır, uzun saçlarını toplamış, deri montu ve kot pantolonuyla karizmatik görünen bir amca oturuyordu. sınavın yarısında bir su sesi duydum. "eyvah birinin şişesi devrildi. yazık. umarım kağıdına gelmemiştir." diye düşünürken kafamı soluma çevirdim ve ne göreyim? o karizmatik amca, mesanesi patlarcasına kotun içinden olmasına rağmen, hemşire halimle hiçbir hastada şahit olmadığım bir tazyikle altına işiyor. evet. yanlış okumadın. sınavda altına işedi adam bildiğin. küçük bir göl yarattı sırasının altında. çıkma zamanına denk gelmediği için o gölün içinde beklemek zorunda kaldı. ben "yok artık!" diyebildim sadece. sınavın geri kalanında;
"acaba bu kazık soruları çok aramışlar mı?" düşüncesiyle soruları mı çözsem,
pencereden giren güneşin direk çiş gölü üzerindeki ısıtıcı etkisiyle burnumun direğini kıran ve kahvaltı etmemiş midemi kusma noktasına getiren sidik kokusunu duymamak için burnumu nasıl kapatsam,
"bu çiş gölü ile aramda 1 metre var. acaba süzülüp benim ayağıma kadar gelir mi?" diye yandan yandan çişe mi baksam,
"ulan o yaşta adam yazık ne rezil oldu. hasta herhalde kıyamam." diye düşünüp adama mı üzülsem derken sınav bitti ve ben 50 bile alamam elbet. çünkü konsantrasyon imkansızdı son bir buçuk saat benim için.
of sözlük of! ilkokul mu lan burası sınıfta işeyen olsun! hay şansıma..