bugün

başbakana soru soran finlandiyalı gazeteci

bu olay bana geçenlerde ingiltere başbakanının yaptığı bi basın açıklamasını aklıma getirdi. rusya ile ingilterenin yaptığı toplantıda, suriyeye yapılacak bi olası bi operasyon görüşüldü. toplantıdan sonra ingiltere başkanı açıklama yaptı. basın açıklaması gibi bişeydi. üşenmedim sonuna kadar izledim. neredeyse bütün gazeteciler tek tek soru sordu. art niyetli soran da vardı aralarında. ama ingiltere başkanı tek tek cevapladı hepsini. adam cevaplarken kan ter içinde kaldı ama yine de cevaplamaya çalıştı. 'kimsenin adını ya da hangi gazetede çalıştığını' sormadı.

türkiyede başbakanın gazetecilerle bi araya gelişi geldi hemen aklıma. eğer bir gazeteci ters bi soru sorduğu an rte'nin sorduğu ilk şey 'adı ve hangi gazete' de çalıştığıdır. sonra da o gazeteciyi 'sizi kimin gönderdiği belli, bu soruyu neden sorduğunuz belli' gibi cümlelerle suçlu duruma düşürür. bakmışsınız o gazeteci 1 gün sonra kovulmuş. onlarca örnek var buna.

finlandıyada yaşanan olay ise rte'nin kendini finlandiyada olduğunu unutma şeklidir. ilk başta kendini istanbulda sandı. sonra bi baktı finlandiyada olduğu aklına geldi. 'ee bu gezeteciyi işten attıramam, bari suçlayayım' mantığına büründü. he amk he kılıçdaroğlu gönderdi gazeteciyi finlandiyaya kadar. iyi bari 'faiz lobisinin işi bu' demedi. vallaha bekledim bunu rte'den. son dönemler yaptığı şeyler sanki çok normalmiş gibi bi de bu sert sorular sorulunca şaşırıyo başbakanımız.

işte kendi ülkende gazetecileri susturursan, başka bi ülkede aklını alacak sorular sorabilecek gazeteciler çıkar karşına. her yerde türkiyedeki basın özgürlüğü yok tabii. kahrolsun bağzı gazeteciler.