bugün

ben bu yazıyı öylesine yazdım

olmayan ellerimle yokluğun ağırlığını tartıyorum. son bir çığlıktı kopan tutun elimden kayıyorum. tutun gitmek istemiyorum. beynimin içinde içimi kemiren kirli düşüncelerle yaşayamıyorum. tenim et parçası olmuş tiksiniyorum. bir öğleden sonra bağışlanmak istiyorum. bağışlayın beni. bağışla beni dewran bağışla oğlum. bağışla beni güzelim. affedin beni sabaha kalmadan. dilim çöl. yüzüm çirkin. gecelerin uykusuzluğu var gözlerimde yılların ağırlığı var kalbimde çamur bulaşmış ellerim kırık bir dişim var. bir orospunun kahkahası gibi çınlatırım sandım evi ya da tırnaklarımla kazıyarak duvarları deliririm sandım ama ben hiç bir şey yapmadan öylece deliriverdim. odalarda dinlemeye cesaret edemediğim şarkılar çınladı. her ölmek istediğinde rüzgarın kollarında uysallaşan ben durdurulamaz bir asiliğin koynunda buldum bu kez kendimi.

yel değirmenleriyle savaşmak benim neyime...