bugün

kirlangiclarin omru

stella aciman kitabidir. burdan bir bolum;

Masal bu ya günlerden birgün, kırlangıçın biri bir adama aşık olmuş. Tüm cesaretini toplayıp camına konmuş. Küçük sevimli gagasıyla cama vurmuş TIK,TIK,TIK... Adam çok meşgulmüş. Kimmiş onu işinden alıkoyan? Minik bir kırlangıç, kırlangıç tüm cesaretini toplayarak şirin gagasını açmış
ve; - Hey adam seni seviyorum, nedenini niçinini sorma lütfen pencereyi aç ve beni içeri al , ben sana dost olurum ,hiç canını sıkmam. Bak soğuklarda başladı, yoksa güneye göç etmek zorunda kalırım. Çünkü ben ancak sıcakta yaşarım, pişman olmazsın seni eğlendiririm yalnızlığını paylaşırım, demiş. Bazıları gerçekten duymayı sevmezmiş. Üstelik bu yalnızlık meselesi daha da canınısıkmış adamın. Pek bir sinirlenmiş, düpedüz kovmuş kırlangıcı... Aradan zaman geçmişadam önce düşünmüş, sonra kendi kendine
itiraf etmiş ne kadar aptalım beklenmedik bir anda karşıma çıkan dostluk fırsatını teptim diye düşünmüş. Pişman bir şekilde sıcakların gelmesini ve kırlangıcın geri dönmesini beklemeyebaşlamış. Ve yaz gelmiş tüm güneye göç eden kırlangıçlar dönmeye başlamış. Ama adamınki ortalarda yokmuş... Yazın
sonuna kadar penceresi açık beklemiş adam. Kırlangıç yokmuş. Sonunda bir bilge kişiye danışmış olanları anlatmış. Bilge kişi gözlerini adama dikmiş ve demiş kiiiii; - Kırlangıçların ömrü altı aydır!