bugün

şeriat sisteminde kadınların sefaleti

şeriat derken birilerinin bize öğrettiğinden mi yoksa allahın şeriatı mı diye sorma isteğini bünyeye salan cümledir. zira şeriat aslen; allahın kurallarına göre yaşamak, hayatı dini vecibelerini eksizsiz tam bir mümin olarak geçirmek demektir. olay burda patlak veriyor; müslümanlık dininde kadın narin bir çiçek kadar korunur ki içinde sefaletin s sine yer yoktur. dört kadın olayı; kocası savaşta ölen, bakacak kimsesi olmayan, kurda kuşa yem olmasın diye başkalarıyla evlendirilmesi gereken kadınların eşi olan bir erkeğe verilmesi durumudur. daha kadın hakları denilen saçma oluşum yokken kuran ı kerim in içinde kadınlara saygı duyun tarzı ayetler geçmekteydi. insanları sınıflandırmanın en uç noktası, karşıt taraflar yaratma sevdalısı bünyelerin çıkarması olan kadın haklarından kat be kat safahat içinde anlatılmıştır kadının değeri. bu yüzden; kulaktan dolma, boş öğretilmiş şeriatla, kelimenin tam manası olan allahın dinini yaşamayı karıştırmayalım.

(bkz: nisa)