bugün

haciz işleminde malları kaldırmak ya da yazmak

o kadar çok yanlış şey yazılmış ki düzeltmek farz oldu;

öncelikle kesinlikle alamazlar ibaresi kesinlikle yanlıştır. haciz mahalinde bana kesinlikle alamazsın diyen adamın büyük ekran televizyonunu aldığımızda sanırım kesinlikle alamazsın cümlesini çürütmüş olduk yeterince.

efendim icra iflas kanununda bazı değişiklikler yapıldı yargıda reform adı altında. önceden haczedilemez mallar daha sınırlı sayıdaydı. yapılan değişikliklerle haczedilemez mallar genişletilmekle beraber yine de bu malların ne olduğu açıkça belirtilmemiş olup icra memurunun takdir yetkisine bırakıldı.

eski kanunda borçlunun ekonomik yaşamının devamı için gerekli mallar haczedilemezken yeni kanunda borçlu ve onunla birlikte aynı çatı altında yaşayan insanlar için lüzumlu malların haczedilemeyeceği hükmü getirildi. bu insan haklarına son derece uygun bir düzenleme şahsi fikrimce. çünkü menkul(taşınır) haczi artık borcu karşılayacak kadar malın alınıp(haczedilip) icra yoluyla satılarak borcun kapanmasını sağlamaktan ziyade borçluya zarar verme ve onu zor durumda bırakarak ödemeye mecbur etme haline dönüşmüştü. ülkemizde avukatlık mesleğinin işlevi de insanlar tarafından pek bilinmediğinden dolayı borçlu da bir avukata danışmadığı için alacaklı ve vekili tarafından zulme uğratılıyormuş gibi bir etki bırakıyordu bu toplumda. kısmen de haklı bir düşünceydi bu. işte bu yeni düzenlemeyle kanun koyucu alacaklıya ''sen borcunu tahsil etmeyi düşün, borçluya zarar vermeyi değil'' dedi kısaca.

şimdi yeni kanun borçlu ve onunla birlikte yaşayan ev halkı için lüzumlu eşyalar (2 tane olması durumunda 1' i hazedilebilir) haczedilemez diyor ama bunların ne olduğunu söylemiyor. uygulamada ise mesela bazı icra memurları televizyonu lüzumlu sayarken bazıları lüzumsuz sayıyor. örneğin bir gecekonduya girdiniz ve evde büyük ekran bir lcd gördünüz, şimdi bunu haczedemezsiniz sözlükteki bazı arkadaşların yorumlarına göre. bu arkadaşlar zannediyorlar ki biz hep borçlu kalacağız ve sağ olsun devlet bizi koruyor. e arkadaşım bu kanunu senin yorumladığın şekilde yorumlarsak, birgün alacaklı olduğunda paranı nasıl tahsil edeceksin bunu da düşün istersen...

nitekim 10. ayda verilen bir mahkeme kararında haczedilen çamaşır makinesi ve televizyona karşılık borçlunun yaptığı haczedilemez mallar haczedildi itirazına mahkemenin verdiği karar bozularak televizyon ve çamaşır makinesinin lüzumlu eşyadan sayılamayacağına hükmedilmiştir.

daha teknik bilgi verebilirim ama özetle olur da haciz ile karşı karşıya kalırsanız bir halt bilmeden karşınızdaki adamlara atıp tutmayın. konuşmayı deneyin, durumu anlatın ama kötü niyetli olduğundan da eminseniz boşuna çirkinleşmeyin çünkü haczedilemezlik itirazının yapılacağı yer mahkemedir. yani o adam o malları alır götürür sen de icra mahkemesine giderek memuru şikayet eder ve kanuna aykırı bir işlem yaptığını söylersin. haklı bulunursan da mallarını ve sonrasında da uğradığın zarar için tazminatı alırsın, ama inan bana oradaki memur da hacize gelen avukat da senden kat be kat hakimdir konuya ve kanunlara; dolayısıyla o avukat haczedilemeyeceğinden emin olduğu malı haczetmeye uğraşmaz. senin orada tek şansın memuru ikna ederek o malın haczedilemez olduğunu kabul ettirmek olabilir ama dediğim gibi avukat ve memur o malları zaten senden daha iyi bilmekte ve onları haczetmemektedir.

sen haciz mahalinde bu mal haczedilemez diye kıyameti de koparsan, o avukat ve memurun tepesi atarsa eğer 10 tane polisle o eve girer -ki polisler o sırada icra memurunun talimatı altındadır- senin üstünü başını, odalarını, çekmecelerini, yatağın altını arar, cebindeki telefonu, kolundaki saati alır istediği malı da alıp götürür. yol yordam bilmiyorsan da nereye, nasıl şikayet edeceğim ve nasıl ispatlayacağım diye de yırtınır durursun.

sağdan soldan duyduklarınızla, avukatlık mesleği hakkında bir bok bilmeden sallıyorsunuz pek çok konuda olduğu gibi, tam türk işi yani. inanın bana bir avukatın haczi mahalinde yapabilecekleri yaptıklarından çok daha fazladır. icra iflas kanunu 10 tl. alın, okuyun, görün. ve son olarak hukukla ilgili bir sıkıntınız olduğunda bunu avukata danışın. yoksa sonunda kanunda yazanlar size aynen uygulanır ama siz haksızlığa uğradığınızı, ezildiğinizi filan sanırsınız.

şimdi sizin haczedilemez mantığınıza dönelim;

bir adama televizyon, buzdolabı ve çamaşır makinesi sattınız ama adam ödemedi. takibe koydunuz, takip kesinleşti ancak adamın üzerine kayıtlı arabası yok, evi yok ve adam emekli. emekli olduğu için maaşına haciz de koyamıyorsunuz. e bu mantığa göre televizyon, buzdolabı, çamaşır makinesi, bulaşık makines, fırın da 1 tane olduğu için haczedilemiyor değil mi? oh ne güzel dünya. bütün evi 5 kuruş para vermeden değiştilerim o halde 2 yılda bir. hatta 2 yıllık eşyaları da satarız bir de gelir kapısı olur oradan.