bugün

küçük iskender

Ölümü De Kusacağım

çınar ağaçları ölüm orucunda
haşarat ayaklarımla geldim geceye
bu şehir şimdilik şurda unutulsun
uzun bir bıçak vardı ya avucumda
kendi kendini kanatırdı sessizce

sevdiğim adamın adi: sokak adları
sokak atları ve sokaksız yalnızlığım
içimde tuzlu bir magma taşırmışçasına
yüzüme geldim yüzümde kuru çam yaprakları
çamlar dediysem inanmanız da gerekmez
pencerelerden sarkıtılan
kaçık erkek çorapları.. aaah! ölüm!
zulmettikçe hicvedeceğim seni
içeceğim anasını satayım
kusacağım da! her yere bakan gözlerimle..
tut elimden istanbul!
tut elimden pis orospu!
tut ki elim sana bir mektup gibi kanasın
tut ki elim bir an olsun sıcak
bir an olsun bir sübyan ağlayışı gibi
imzasız kalsın!