bugün

yil 2060

ben 80'li yaşlardayım işte. ama görsen 40'tan bi gram yukarı değil, o kadar yani. tecrübeci diye bi tikan açmışımki hiç sorma. şehirdeki tek tecrübeci benim. tikanın önündeki kuyruk 2060 kişi. sorana söylüyorum, merak edene anlatıyorum. 3'er dakikalık seanslar. bu günün parasıyla seans başına aşağı yukarı 37,5 yeni yetele.

artık hormonlu yiyeceklerden midir, çok tv izlemelerinden midir, 100 yıldır yalan dinlemelerinden midir bilinmez, hepsi mallaşmış. ne söylesem kayıtsız şartsız kabulleniyorlar. herkes mutlu, herkes huzurlu. şehirdeki refah düzeyi tavanı delmiş.

bir gün aralarından biraz daha az mal olan biri tikanın çırağı olmak için can attığını, camları sileceğini, yerleri süpüreceğini, çay kahve işlerine bakacağını söylüyor. bana ihtiyacım olduğunu farkettiriyor. sonun başlangıcı olduğunu o dakka anlıyorum.

başlıyorum muhasebe yapmaya. sonuç hiç memnun edici değil. çünkü yaptığım seansların getirisi bir hayır duası etmiyormuş. boşa koyuyorum dolmuyor, doluya koyuyorum almıyor. anahtarları çırağa bırakıp, hayırlı olsun deyip yavaş yavaş terkediyorum oraları. istikamet kara toprak.

(bkz: allah affetsin)