bugün

türbanlı öğrencileri derslere almayalım kampanyası

kimsenin eğitim hakkı, üzerinde bulunan siyasi ya da dini bir aksesuar yüzünden engellenemez. benim anladığım demokrasi budur. sen verdiğin ders ortamını bir anda mülkiyetin dahilinde sayıp, o bölgeye başı kapalı bir insanın girmesini engelliyor, bunun üzerine fotoğraflarını sanki sapıkça bir şeyler yapmışlar gibi çekip yayınlıyorsan, sende ciddi anlamda bir sorun ve eleştirdiğin diktatör profili var demektir. insanlar dinlere, siyasi görüşlere, ırklara ayrılıp bunların bir temsili olmaktadır. bu noktada bütünleyicilik sağlayacak tek şey hoşgörü ve eşit yaklaşımdır. sen boş yere profesör olmamışsın, okumuşsun, didinmişsin, artık öğrenmekten ziyade öğretecek üstinsan konumuna gelmiş, bu sıfatla anılmaktasın. örnek olmak zorundasın, bütünleyici olmak zorundasın. kızların başörtüyle dersine sokmayan profesör, sen çok yanlışsın.

ileride ilkokullarda kız çocuklarının kapanabileceği söylenmiş. o zaman geldiğinde(açıkçası ben istemem), biz kalkıp ailelerini eleştirebiliriz. çünkü bu bir okul forması gibi zorunlu kılınamayacaktır asla. tamamen ailelerin yönlendirilmesi ile oluşacak bir durum, beyin yıkama ve çocuğun gelişiminde önemli olan ilk bilgilerin suistimal edilmesidir. biz yine eleştireceğiz. fakat bu demek değildir ki, olasılığı ortalamanın üzerinde seyreden bir geleceğin erkenden intikamını almak için şimdiden kızların başörtüsünü kafalarından almalıyız yahut çıkarmaları karşılığında eğitim şansını vermeliyiz.

kimse kimseye zorla başörtü takamayacağı gibi, kimse de kimsenin başörtüsünü çıkartamaz. bunu, eğitim alabilmenin şartları arasına koyamaz.

özgürlük yalnızca cinsellik alanında yapılacak devrimleri, kırılacak tabuları kapsamaz.

not: ateistim.