bugün

ben bu yazıyı kendime yazdım

seninle intihar etmemiz gereken konuların üstüne birkaç yeni defter alıp karalayalım ki, bırakacak bir şeyimiz olsun bahanesiyle tanıştım. beynini toparlarken kendimi bir çatı arası repliklerinde buluyorum.
- bu kimindi?
- bunu ne zaman fark ettin?
- bunu kimden aldın?
- bunu kim bıraktı?

ikili değil, çoklu ilişkilerin doğurduğu ve senin tek başına büyüttüğün gözleri düşmüş bebeklerin hatrını sorarken gözlerim dolmadı desem yalan söylerim biliyorum, yalandan nefret ettiğin için mi "bir kalbim yok" yalanını gerçeğe dönüştürdün, yoksa bu yalan seni kırdığı için mi diğer tüm yalanlardan miden bulanıyor? henüz çözemedim ve sende çözemediğim her şey, bende müthiş bir yaşama enerjisine dönüşüyor.
öylesine dolusun ki, ne zaman doğru yerine dokunsam, güzelliğini taşırıyorsun.
seni istediğin kıvama getirmek için bir buçuk ay izin istedim ve bu izni bana çıplakken verdiğin için teşekkür ederim, benimle konuşurken sakın giyinme.
benimle konuşurken asla yalan söyleme
ve
bir buçuk ayın sonunda fark edeceğiz ki,
kimseye dokunmadan öyle temizleneceğiz ki,

"iyi ki ölmemişim" diyeceksin.