bugün

haymatloss

az önce aynada yüzünü fark eden insandır haymat...
yüzünün sabırsız katılaşma arzusuna şaşıran insandır haymat...
''neden bunca ölüme meyledersin beden'' diye mırıldanan insandır haymat...

--spoiler--
parmakları, yabancı bir coğrafyada dolaşıyormuş gibi gezindi yüzünde.
anlamaya çalıştı zamanı, tükenmenin karşı konulmaz hakikatini.
parmak uçlarıyla yakalamaya çalıştı, vebadan kaçar gibi kendisinden kaçan gençliğini...

dokundu,
dokundu,
dokundu...

günden güne sertleşen derisinin gözeneklerinde boğulan insanlarla karşılaştı.

kiminin arsız kahkahalarında irkildi,
kiminin gözyaşında ıslandı...

kiminin kurumuş dudaklarına damla damla su bıraktı,
kiminin de mezarına fani gül...
--spoiler--

''bunlar hakikattir, biliyorum.'' dedi.
bildiğinde acılanmayı bilmediğini fark etti.

sustu ve gençliğinin gözden kayboluş hızına muadil bir çeviklikle ellerini yüzünden, gözlerini de aynadan kaçırıp kendi dehlizinde yol almak üzere ruy i zeminde mesafe katetti..

omuzları çökük...

--spoiler--
ey işkembem, seni birgün delersem,
ey korkularım, kanını birgün dökersem,
ve ey insanlar, sizi birgün s....

işte o zaman yükümde hafifleyip, ölüme daha hazırlıklı olabileceğim.
--spoiler--

acziyetimin mazeretine sığınıyorum ey kutsal kibriya!
herşeyi hakkıyla bilensin.
suskunluk benim payım olsun.

amenna!!!