muhteşem yüzyıl

yüzyıllardır izlemediğim bu diziye dün akşam denk geldim, öyle alakasızlaşmışım ki, star'da karşılaşınca oha ne zaman geçti stara bu, geçecek diyolllardı demek doğruymuş diye bir yorum getirdiğimde ev arkadaşım bana uzaydan gelmişim gibi davrandı, çok üzüldüm :( neyse, dün akşam süleyman'ı, hürrem'i, padişah elini sürmediği için iyiden iyiye kurumuş olan mahidevran'ı görünce bir garip hissettim. hürrem'in 'bilmemkaç yıldır üzerinden çıkarmamış' izlenimi veren kıyafetleri filan... her şey aynı. tek bir şey dışında: mustafa. işte bu büyük değişim beni benden aldı. ders çalışmak zorunda olmasam, yarısından yakalanmış dizileri izlemekten nefret ediyor olmama rağmen, oturup izleyecektim inan olsun.

mustafa, mahidevran'dan safi kıl yumağı olarak doğmuş, 3 yaşında bıyıkları çıkmış, gerzek gerzek konuşan bir velettin ve ben sana tahammül etmekte o kadar zorlanıyordum ki anlatamam. şimdi ise tanrı'nın hobi niyetine yarattığı, senin için ayrıca zaman harcadığı, özendiği bözendiği bir doğaüstü canlı oluvermişsin. o hürrem cadısı nasıııııl kıyacak sana mustafa? dert sahibi oldum.