bugün

verilen sözün tutulmaması

''Söz namustur, ağızdan bir kere çıkar.'' derler büyüklerimiz bizim oralarda. Ahde vefanın ehemmiyetine binaen bu yakıştırmayı yaparlar. Peki, söz gerçekten namus mudur? Peki, öyleyse sözünü tutmayana ne denir?
Sözün mıh gibi akla, kalbe yapışması gerekliliğini savunuyorum. Söz gibi namus, namus gibi söz olsun istiyorum.
Kişi sözünden neden vazgeçer? Sözü tutmak yerine neden sözü tutmamak gibi bir yola saparlar anlamış değilim henüz. O yolu daha mantıklı ve faydalı bir yolmuş gibi gördükleri için sözlerini tutmuyorlar gibi bir hüsnü zanda bulunmak istiyorum ama çileden çıkan, saçlarını yolan, bileğini ısıran, gözlerini yuman, dişlerini sıkan insanları gördükçe sözden dönmenin pekte şerefli bir yol olmadığı kanısına varıyorum. Sözün arkasında durmak daha şerefli bir yolmuş gibi geliyor bana.

Ahdinin arkasında olan bireylerin önünde eğilecek ve ayaklarına kapanacak kadar kendimi iddialı hissediyorum. Söz su gibi berrak ve aziz olmalıdır. Benimde, aziz insanların önünde eğilecek kadar aziz düşüncelerim vardır. Söz veren, söz bekleyen kadar samimi olmalıdır fikrimce. Geleceğim deyince gelmeli, gideceğim deyince gitmeli, vereceğim deyince vermeli, alacağım deyince almalıdır söz sahibi

Söz namustur, söz namusun ta kendisidir. Sözünüze de, namusunuza da iyi sahip çıkın.
güncel Önemli Başlıklar