bugün
- metin arolat14
- narin güran16
- bugün bir değişiklik yapalım bilgi entrysi girelim25
- kocam ol diyen kadın12
- 21 eylül 2024 fenerbahçe galatasaray maçı70
- bel çevreniz kaç cm12
- bimde çalışanda akıl var mı13
- anın görüntüsü22
- hangi sözlük kızıyla ne yapmak isterdin22
- nickli başlık açanlar kucağa alınacak12
- siber güvenlik başkanlığı9
- neden sürekli kabız oluyorum11
- sudekiray12
- sağ yan ağrıması8
- menuet13
- hasta olsam geçmiş olsun der misiniz9
- bursa da başı açık öğretmen istmeyen okul müdürü19
- geçmiş olsun menuet13
- arkadaşlar beni neden insta'dan takip etmiyorsunuz12
- arkadaşlar cumaya neden gelmediniz11
- notaların cinsel ilişkiye girmesi10
- derbi sonrası mourinho'nun istifaya davet edilmesi11
- zafer partisi16
- uludağ sözlük discord grubu12
- sözlükte nefret ettiğiniz yazarlar ve sebepleri9
- sahilde eğlenen suriyeli genç erkek kardeşlerimiz14
- sözlükte tek destekçimin true olması8
- kuresel ikinma'nın ne biçim yetkili olması11
- çekrekliğe bi vursak yüzde 75i boşa gider10
- türk sevmeyip afgan ve suriyeli seven yazarlar17
- fenerbahçe galatasaray derbi sonucu ne olur15
- bana aşık yazarlar15
- kuresel ikinma'ya yetkili diyen zavallılar10
- gocu silik yesin kampanyası15
- doritoslu çiğ köfte16
- menuet'in çok gergin ve sinirli olması9
- ey müslümanlar inananlar haydi cumaya allah yoluna9
- gocu isimli küfürbazın çaylak olması10
- eve çağıran erko21
- umut halil icardi9
- türkiyede neden herşey pahalı8
- bir kadın sizi takip etmeden storynize bakıyorsa12
- cennetteki köşklerin 70000 odası olması11
- clara heidi'nin halası mı teyzesi miydi9
- ilk buluşmada erkekten istenecek belgeler9
- sözlük erkeklerinin mesleği ve maaşı23
- evlenmelik sözlük erkekleri18
- çok güzel ama aptal hatun25
- hiç fuhuş yaptınız mı15
- idrarda sürekli köpüklere rastlamak14
--spoiler--
bazen üşür insan.
elindeki bira bardağıyla kolalı gömlek yakaları o kadar uyumsuzdu ki, kimse fark etmedi. tıpkı yeni doldurulmuş birasının dudağının üst kısmında imkânsız incelikte bir köpük çizgisi oluşturduğunu fark etmemeleri gibi. uzun cümlelerle ölümden bahseden bir kadının aslında aşırı soğanlı bir köfte hamuru kadar sevgisiz olması gerektiğini öğreneli çok olmuştu. ama o anda kadının uzun cümlelerle ölümden bahsettiğinin farkında değildi. çok güzel dinlemiyordu. ve kadın çok eski bir şeyi hatırlatırcasına, inatla gözlerini göz kapaklarına doğru kaldırıp güzel ama güvensiz bir elektriği mekânın tüm boşluklarına sızdırıyordu.
zamansız bir yolculuğu anımsadı, arkasında inatla onu takip eden yağmuru, belli belirsiz drake şarkısını ve yağmuru orada bırakıp geri dönüşünü; yeni atılmış yol çizgilerinin ve gece kadar siyah asfaltın yarattığı hipnozu ve şu anda hatırlayamadığı birkaç şeyi daha, hatırladığını hatırladı.
bazen olur böyle
geçen zamanın ve uzun cümleler kurmak için gerekli dudak hareketlerinin yarattığı belirsiz bir drake şarkısı kadar hafif hava dalgasının etkisiyle yoğunlaşan bira köpüğünün oluşturduğu küçük bira damlasının verdiği rahatsızlıkla kendine geldi. gerçekten de uzun cümleler kuran ve bunu yaparken iştahla bira içen birinin karşısında oturuyordu. i̇lk anda inanamadı buna. aslında daha sonraki birkaç anda da inanamadı, işte tam olarak bu anda kendisine bir soru sorulduğunu ve giderek büyüyen sessizliğin geciken cevaptan kaynaklandığını anladı. bu konularda sorulan soru ne olursa olsun verilecek tek bir cevap olduğunu artık hayatta olamayacak kadar yaşlı bir büyücüden öğreneli çok olmamıştı. eğer bir adamın kafasını koparırsan ölür, dedi ve bunun tek bir açıklaması vardır, çünkü bu onu öldürür.
arka arkaya bu kadar ağır cümleler kurmanın verdiği ağırlıkla alt kattaki bara indi. yanındaki sandalyede yıllardır orada oturuyormuş duygusu veren, önündeki bardağın içinde neredeyse sıvılaşmış bir sis bulunan ve dışarıdaki soğuk gece kadar yaşlı bir defter duran bir adam oturuyordu. hiç konuşmadı, yeltenmedi bile. defterin açık sayfasında yanlış hatırlamadığı kadarıyla şöyle bir şey yazıyordu:
zaten, kim gerçekten bakabilmiş ki, içine.
--spoiler--
bazen üşür insan.
elindeki bira bardağıyla kolalı gömlek yakaları o kadar uyumsuzdu ki, kimse fark etmedi. tıpkı yeni doldurulmuş birasının dudağının üst kısmında imkânsız incelikte bir köpük çizgisi oluşturduğunu fark etmemeleri gibi. uzun cümlelerle ölümden bahseden bir kadının aslında aşırı soğanlı bir köfte hamuru kadar sevgisiz olması gerektiğini öğreneli çok olmuştu. ama o anda kadının uzun cümlelerle ölümden bahsettiğinin farkında değildi. çok güzel dinlemiyordu. ve kadın çok eski bir şeyi hatırlatırcasına, inatla gözlerini göz kapaklarına doğru kaldırıp güzel ama güvensiz bir elektriği mekânın tüm boşluklarına sızdırıyordu.
zamansız bir yolculuğu anımsadı, arkasında inatla onu takip eden yağmuru, belli belirsiz drake şarkısını ve yağmuru orada bırakıp geri dönüşünü; yeni atılmış yol çizgilerinin ve gece kadar siyah asfaltın yarattığı hipnozu ve şu anda hatırlayamadığı birkaç şeyi daha, hatırladığını hatırladı.
bazen olur böyle
geçen zamanın ve uzun cümleler kurmak için gerekli dudak hareketlerinin yarattığı belirsiz bir drake şarkısı kadar hafif hava dalgasının etkisiyle yoğunlaşan bira köpüğünün oluşturduğu küçük bira damlasının verdiği rahatsızlıkla kendine geldi. gerçekten de uzun cümleler kuran ve bunu yaparken iştahla bira içen birinin karşısında oturuyordu. i̇lk anda inanamadı buna. aslında daha sonraki birkaç anda da inanamadı, işte tam olarak bu anda kendisine bir soru sorulduğunu ve giderek büyüyen sessizliğin geciken cevaptan kaynaklandığını anladı. bu konularda sorulan soru ne olursa olsun verilecek tek bir cevap olduğunu artık hayatta olamayacak kadar yaşlı bir büyücüden öğreneli çok olmamıştı. eğer bir adamın kafasını koparırsan ölür, dedi ve bunun tek bir açıklaması vardır, çünkü bu onu öldürür.
arka arkaya bu kadar ağır cümleler kurmanın verdiği ağırlıkla alt kattaki bara indi. yanındaki sandalyede yıllardır orada oturuyormuş duygusu veren, önündeki bardağın içinde neredeyse sıvılaşmış bir sis bulunan ve dışarıdaki soğuk gece kadar yaşlı bir defter duran bir adam oturuyordu. hiç konuşmadı, yeltenmedi bile. defterin açık sayfasında yanlış hatırlamadığı kadarıyla şöyle bir şey yazıyordu:
zaten, kim gerçekten bakabilmiş ki, içine.
--spoiler--
güncel Önemli Başlıklar