bugün

bedelli askerlik

zengin ile fakiri ayırt eden uygulamadır denmiş. sen e-5'de metrobüsde sıkış pıkış yol alırken, range rover'ıyla yanından geçen eleman için de aynı şeyi düşünüyor musun bilmem ama zengin ve fakiri ayırt eden onca şey varken bedelli altlarda bir yerlere takılır.

gelelim esas meseleye. mesele zengin fakir değil burda. mesele olayın komple yanlışlığı. nedir bu yanlışlık? ben eğer askerlik yapmak istemiyorsam, örneğin elin serserisi gibi lisede karı kız peşinde orda burda sürtmeyip üniversite kazanmışsam ve akademik kariyerime üniversite sonrası devam etmek istiyorsam, akademik kariyer sonrası en donanımlı ve aktif olduğum bir dönemde sen beni dağa tepeye 31 çekmeye yolluyorsan, yada çok daha beteri işi insan öldürmek olan teröristle beni aynı kefeye koyup "bakalım kim kimi öldürecek" diye el el üstünde el bilmem ne üstünde oturup bekliyorsan;

(bkz: yo dostum yo)

ha, diyeceksin ki deveye sormuşlar senin boynun neden eğri diye, konuşma lan burda soruları ben sorarım demiş'e gelecekse olay eyvallah.

ama durum şudur ki; bu ülkede askerlik yapmak istemeyen, elini silaha dokundurmak istemeyen, o silahla insan canı almak istemeyen insanlar var. yıl olmuş 2011 hala mecburen işler yapılıyorsa;

(bkz: yo dostum yo)

şimdi milliyetçi venülleri şaha kalkacak dostlarım olacaktır; varsın olsundur,

(bkz: çok da fifi)

diyeceklerdir ki; her türk asker doğar. hadi lan ordan, bırakın artık klişe işlerin peşinde koşmayı da bi' işin ucundan tutup yol alın amk.
güncel Önemli Başlıklar