bugün

18 eylül 2011 galatasaray samsunspor maçı

önce genel bir değerlendirme bir iki tespit ve ardından oyuncularla ilgili bir iki cümle yazacağım yine;

galatasaray harika oynadı. bunda samsunspor' un zayıf olması da mutlaka etkili olmuştur. orta sahayı geçmeyi bile düşünmedi neredeyse samsunspor. hiç baskı görmedi galatasaray' ın gerideki elemanları topu çıkartırken. paslar geçen senenin tersine 1. bölgede yapılmıyor artık ama olması gerektiği gibi 3. bölgede de yapılmıyor. 2. bölgede yapılabilmesinin nedeni artık ayağı daha iyi pas yapan oyuncuların olması ve galatasaray' ın savunmayı çok önde kurması. nitekim yediğimiz golde stoper gökhan orta sahada kaptırdı topu ve geride kimse yoktu. 3. bölgede pas yapılamama olayına gelince; birinci faktör ileride topun kalmaması. ne baros ne de kazım pas oyununa uygun adamlar değiller hatta eboue bile değil. en azından bu bölgenin adamı değil. eboue joker her yerde oynar saplantısından kurtulmalı bence terim ve bu adamı sağ çizgide bir yere koymalı.
hep söylüyorum, yine söylüyorum baros bu arkadaşlar. topu rakip ceza sahasına soktuğunuzda çok etkili ama topu verelim tutsun biz de yavaş yavaş yerleşelim gibi bir düşüncenin içinde topu tutabilecek adam baros değil, olmamalı. çünkü ne ikiye bir yapabiliyor, ne de arkadaşlarına pozisyon yaratabiliyor. topu aldığında tek bir düşünce var kafasında; dikine kaleye gitmek. aslında bakarsanız 4-5 sene önce olsa baros bunları yapabilirdi, hele bu ligde fazlasıyla yapardı ama sakatlıklar ve artık yaşının 30 olması bunları yapmasına engel oluyor. ne eski gücünde, ne de hızında. tecrübesi ise artısı elbette ve bu lig için hala birinci sınıf bir forvet baros, yeter ki topu ceza sahasına soksun galatasaray.
fatih terim 4-1-4-1 düşünüyor belli ki. keşke elano olsaydı şu takımda ve 4-2-3-1 oynayıp selçuk melo ikilisinin önünde elanoyu kullanabilseydik. çünkü galatasaray' ın ciddi bir yaratıcılık sorunu var. her şeyden önce eboue değil oranın adamı. ilk yarıda sabri' ye verdiği pası o değil de elano vermiş olsaydı o topu sabri çok daha rahat keser ve gol olurdu mesela. elano sadece bir örnek. yani demek istediğim koşan ve teknik bir orta saha oyuncusu lazım galatasaray' a. 4-1-4-1 ile devam edilecekse bile yine selçuk-eboue ikilisi yerine daha yaratıcı biri gerek selçuk' un yanına ve sistemin aksamaması için o oyuncunun top da kazanan, mücadele eden biri olması lazım.
bir tespitimde maçı anlatanlar için; galatasaray golü yedikten sonra bir galatasraylıya televizyonu parçalatacak kadar salak cümleler kurdular. neymiş efendim ikinci yarıda bambaşka bir samsunspor varmış sahada, ikinci yarıda samsunspor süpermiş. bunu diyen adam muslera' ya iş düşmedi de dedi daha sonra.
elmander' i emek hırsızlığıyla suçlayan yorumcu müsvetteleri oldu. ulan samsunspor golü attıktan sonra yatan samsunsporlu futbolculardan farklı ne yaptı ki elmander? bu adam boksör mü arkadaşım darbeyi aldıktan sonra ayağa kalkıp 'yok bir şey devam gel hadi gel' mi desin?
elmander' e yapılan ahreket penaltı değilse ben zaten bundan sonra futbol filan izlemem. zaten şarjdan önce de elmander' in geri pas itirazına 'hadi lan' diye tepkisi vardı ahmet' in. orantısız güç kullanımı faul sayılıyorsa ki sayılıyor bu her türlü penaltıdır, ama kırmızı bence ağırdı.
son sözüm de samsunspor' un teknik direktör bozuntusuna; melo sana mı soracaktı nasıl sevineceğini? adam kendi seyircisi önünde istediği gibi sevinir. seni, oyuncunu küçük düşürür eyvallah ama sana ne lan adamın neyi nasıl taklit ettiğinden, böyle golü daha önce atıp atmadığından. ne kadar ezik bir adammışsın yahu. lincoln top sektirir suç, melo gole sevinir suç. bsgçk.

muslera: hiç iş düşmedi ama güven veriyor bana bu adam fazlasıyla. sürekli oyunun içinde en başta.
urfa: tecrübesi yeter. transfer edildiğinde çok kızmıştım. 33 yaşındaki bu adam tatile geliyor buraya demiştim ama kadrodaki en iyi stoper. önsezileri ve dikkati üst düzey.
gökhan zan: goldeki hatası çok büyük ama onun dışında dün iyi oynadı gökhan. bir pozisyonda topa ters vurdu sadece.
sabri: dünün iyilerinden olduğuna göre 3 maç bir şey beklememek gerek artık sabri' den. her pozisyonda destek verdi hücuma.
hakan balta: geçen seneye göre iyi, bir sol beke göre kötü. her maç üzerine koyarsa 10 maç sonra yadırgamadan izleriz. beğenerek değil bakın yadırgamadan. twitterdan harika bir cümle ile özetledi zaten kanat atkaya; ''hakan balta' nın koşu yolu diye bir şey yok, bu sadece yanılsama''
melo: her şeyiyle maçın yıldızı. topu oyuna sokuşu, uzun pasları, oyunun yönünü değiştirmeleri, hücuma verdiği destek ve savunmayı asla ihmal etmemesi...
selçuk: hala beklentilerimin altında. terim' in ona uygun gördüğü rolü henüz tam olarak kaldıramıyor. hücumda daha etkili olmalı, ceza sahasına daha çok girmeli ve savunmayı da aksatmamalı. yükü de, işi de zor.
eboue: yetenekli ve çok güçlü ama o bölgenin adamı değil. bu adam çizgide kullanılmalı ve bir şey daha var; eboue' yi biri sürekli uyarmalı çünkü kopuyor oyundan zaman zaman.
reira: beklentimin çok üzerinde bir futbolcu çıktı reira. tam bir kanat adamı. teknik, akıllı, mücadeleci ve özgüvenli.
kazım: terim oraya birini bulmalı zira kazım yokları oynuyor. ne savunmada var ne de hücumda. yeni transfer reira bile ondan daha çok giriyor çaprazdan içeriye.
baros: yukarıda onunla ilgili yorumlarımı yazdım zaten. baros top ceza sahasındayken etkili yoksa ne kadar güçlü olursa olsun 10 top indirse 5' ini ezer bu oyun yapısıyla. yahu 3' e 3 giderken bile pas vermedi adam. tamam faul aldı ama doğru pası verse gol olurdu o pozisyon.
elmander: bu sistemde özellikle deplasman maçlarında ya kazım' ı ya da elmander' i tercih ederim ben olsam. ikisi de baros' tan daha iyi top tutar ve elmander' in şut tehdidi de var fazlasıyla. ayrıca topu aldığında arkadaşlarına servis edebilecek yetenekleri de var.
sercan yıldırım: beceriksiz bir oyuncu bu konuda hemfikir olmalıyız herkesle. ama çok genç ve gelişebilir. şu haliyle iyi bir yedek olup son 20 dakikada oyuna hareket getirebilir işte.